Haydanlıya hayranım
Göksun/Doğankonak köyü

Bizim Haydanli kitabım




 














 








Bizim Haydanlı
Şiirlerim
Aziz Akbal
Bizim Haydanlı
(Şiirlerim)
1.Basım : Mayıs 2011
Aziz AKBAL
Yayın Yönetmeni
Kapak&Sayfa Düzeni
Muhammet Ali ECEVİT
Samet ECEVİT
ISBN:978-975-569-177-0
5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri
Kanunu Gereğince Bu Eserin
Bütün Hakları Yazarına aittir.
Bizim Haydanlı
Şiirlerim
Aziz Akbal
İRTİBAT ADRESİ:
7

Takdim
Her sözün her iĢin baĢında olduğu gibi bu
eseri sunarken de besmeleyle-Allah„ın adıyla
baĢlamak istiyorum. Çünkü besmele her kapıyı
açar. Çünkü besmele umudum zaferin ve baĢarının
anahtarıdır. Onun için Bismillahirrahmanirrahiim
diyorum.
Havasından mı suyundan mı bilinmez ama bizim
Ģu MaraĢ halkı çok sıcak çok delikanlı çok
içten.Olduğu gibi konuĢurlar,lafı ağızlarında
gevelemezler.belki de doğal olmanın sonucu
insanları ilham dolu.. Çünkü Kahraman MaraĢ
Ģairler kentidir, kahramanlar kentidir, edeler
kentidir. Bunun için her zaman gurur duyuyorum.
Duygu ve düĢüncelerin yazılı veya sözlü olarak
anlatılmasına edebiyat denir. Yüreğimizde
geçen pozitif düĢünceleri, hicivleri, yergileri
edebi sanatlarla süsleyerek âcizane edebiyata
dönüĢtürdük. Amacımız edebiyat yapmak değil,
parçalanan edebiyata dikiĢ tutması için katkı
sunabilmek(!)Bu yeti ve özellikleri bana lütfeden
rabbime Ģükrediyorum.
Okumak nasıl yücelik ve erdemlilikse yazmakta
okumaktan aĢağı bir uğraĢ değildir. Her
iĢ gibi yazmakta emek ister zahmet ister hayal
etmek ve pozitif düĢünmek ister Yazarlar,
Ģairler hiçbir konu hakkında sınırlandırılmamalı,
üzerinde baskı yapılmamalıdır. Bırakınız içinden
geldiği gibi hür bir Ģekilde kükresin. Göreceksiniz
Ģair vermek istediği mesajı bir pınarın kay8
nağından fıĢkıran berrak bir su gibi açık seçik
verecektir.
Hani o bildiğiniz meĢhur türkü var ya “Anasız
babasız garip yetimler” Küçük yaĢlarımda
duymuĢ dudaklarımda mırıldanır olmuĢtum.
Ġnanın hayatımızın evveli de ahiri de “garip
yetimler” Ģeklinde geçti.
Peygamberimiz s.a.v önce eĢi hz. Hatice‟yi
sonra amcası Ebu Talibi kaybetmiĢ ve bu acıklı
yıla “Hüzün yılı“ denilmiĢti. Bizim yaĢadığımız
hayatta tıpkı hüzün yılı gibi…
Üstat Necip Fazıl‟ın “Tohum saç vermezse
toprak utansın/ Hedefe varmayan mızrak utansın”
dediği gibi bizlerde bu dünyada tedbir ve
tevekkül içinde yarınlar için “tohum ekiyoruz”
ve ne ekersek onu biçeceğiz…
YaĢadığımız Ģu fani dünyada istedim ki hayırlarla
anılalım. Vatana, millete, dine, diyanete
hayırlı faydalı bir nesil olabilelim. Ġstedim ki
bir “sadakayı cariyemiz” olsun çünkü yapılan
her hayırlı iĢ ve hizmet sadakadır. Köyümüze,
kültürümüze bir katkı olması amacıyla bir tuğla
da biz koyalım istedik.
Ziya paĢanın “Ġnsan ölür kalır eseri/eĢek
ölür kalır semeri” dediği gibi âcizane ölmeden
önce bir eserimiz olsun ve bunu dünya gözüyle
görelim istedik. Yavrularımıza ve yarınlarımıza
güzel eserler bırakabilirsek ne mutlu bizlere…
Bu ilk inĢallah arkasından Ģiirler, anılar devam
edecektir.
“Bizim Hanydanlı” eseri bir din görevlisinin
kaleme almıĢ olduğu eserdir. Bu kitapta aĢk ve
sevda Ģiirlerini bulabileceğiniz gibi Müslüman
Türk milletinin uyanması için eleĢtiriler ve sosyal
içerikli Ģiirleri de bulabileceksiniz. Bayrak,
ezan, vatan, toprak, asker, Ģehit, dostluk, birlik
9
ve beraberlik adına ne varsa kısaca “bizi biz
eden” kutsal değerleri anlatan” Ģiirler bulacaksınız.
Bizim Haydanlı Ģiir kitabı olmasına rağmen
giriĢ kısmında haydan köyünün tarihinden de
bahsettim. amacım tarih yazmak değil Ģiir kitabını
eline alan kiĢilerin köyümüz hakkında kısada
olsa bilgi edinmesini sağlamak.
Hicivlerimde, yergilerimde, teĢbihlerimde,
mecazlarımda mübalağa yapmıĢ “sürçü lisan
etmiĢsem” Gafur ve Rahim olan Allah‟tan af ve
mağfiret diliyorum.
Umarım okurken keyif alır kendinizden bir
parça bulursunuz “Hatasız kul olmaz” Hz. Mevlana‟
nın “kusursuz yar isteyen âlemde yarsız
kalır” dediği gibi her insanda, her eserde kusurlar
vardır. bu eserde de hatalar kusurlar
bulacaksınız. Beğenileriniz için teĢekkür ederken
eleĢtiri ve önerilerinizi her daim bekliyorum.
Sözümüzün baĢı bismillah sonrası elhamdülillah
diyerek yüreğimize ilhamlar veren hakkı
ve güzellikleri dile getirmem için “Bizim
Haydanlı” Ģiir kitabının basımını nasip eden
“Aziz ve Celil” olan Allah‟a hamd ediyorum…
Aziz AKBAL
Haydanlı ġair ve Ġmam
29 Mayıs 2011
10
Neden Haydanlı:
Köyümüzün gençleri okumak için çalıĢmak
için gurbete gittiklerinde muhatap oldukları ilk
soru nerelisin kimlerdensin? olmuĢtur. Genç
MaraĢlıyım deyince sorular arka arkaya gelmeye
baĢlar. Neresinden? Göksun, neresinden?
Doğan konak köyü Adamcağız ĢaĢırır! Doğal
olarak bilmiyordur Doğan konak‟ın neresi olduğunu.
Gencimiz Yalaktan, kırmıttan, bin boğadan,
anayoldan, asfalttan, muhacirlikten bahseder.
Adam hala çıkaramamıĢtır. Abi eski ismi Haydan
ben Haydanlıyım deyince Bunun üzerine
abimiz; “hay Allah senin iyiliğini versin sabahtan
beri orayı burayı sayıp duruyorsun Haydanlıyım
desene Çok geldik çok geçtik oraları bilmez
olur muyum”? Der baĢlar anlatmaya…
ĠĢte böyle sevgili dostlar geçmiĢe bir gönderme
yaparak onurumuzla, gururumuzla diyoruz
ki Biz Haydanlıyız…
Bu nedenle kitabımın adını “Bizim Haydanlı”
koymayı uygun gördüm
Ve Haydan‟ dan operatör, doktor, öğretmen
hakim çıkar…
Usta, polis, avukat, esnaf çıkar. Neden ġair
çıkmasın?
11
HAYDAN & DOĞAN KONAK KÖYÜ
Haydan kelimesinin anlamı:
Türk dil kurumunun hazırlamıĢ olduğu büyük
sözlükte ”Hay/Hayda/Haydan” isimleri Ģu manalara
gelmektedir.
Hay: YaĢayan diri olan, seslenme, nida atağa
geçmek, hücum etmek, gayret göstermek ve
sakınmak anlamlarına gelir.
Hayda: Hayvanları harekete geçirmek için
kullanılan seslenme sözüdür.(deh.hayda oğlum
Haydan: Ottan çalı çırpıdan yapılan ağıl,
mesken, yazlık kulübe demektir.
Köyümüzün kayıtlarda geçen/halk arasında
bilinen kaç ismi vardır.
1) Muhacir Köy 2)Haydan köyü 3)Doğan
konak köyü
BaĢka il ve ilçelerde de Haydan adını taĢıyan
köyler ve yerleĢim yerleri vardır. Adlarını
bulabileceğimiz 28 Haydan Köyü‟nün varlığından
söz ediliyor. Bunların baĢında KahramanmaraĢ‟ın
Göksun – Denizli‟nin Çivril- Elazığ‟ın Palu- Diyarbakır‟
ın Eğil- Kayseri‟nin Sarız- Bursa‟nın
Göl- Erzurum‟un ġenkaya- Konya‟nın AkĢehir-
Bingöl‟ün -Genç kazasına bağlı Haydan köyleridir.(
Kaynak: AraĢtırmacı yazar Adnan Doğan
tarihçi Mümtaz BaĢkaya hocamız.)
Haydan Köyünün Tarihi:
a) Nereden geldik
Dedelerimiz Erzurum‟un ġenkaya ilçesine
bağlı yeni ve eski isimleri YeĢil kaya/
Mitinder,Tüten ocak/Ehriz ,ġen pınar/Zakim,
Gaziler/Bardız, köylerinden gelmiĢler.
12
b)Niçin gelmiĢler? Göçün sebepleri nelerdi?
ġenkaya'ya bağlı köyler tarihi süreç içerisinde
Bizanslılar, Selçuklular, Akkoyunlular,
Saltukoğulları vb. çok değiĢik milletlerin egemenliği
altında kalmıĢ; Yavuz Sultan Selim Han-
'ın Erzurum'u 1514'de Akkoyunlular'dan alıp
Osmanlı topraklarına katmasıyla Osmanlı egemenliği
altına girmiĢtir. 1878-79 yıllarında ( 93
harbi ) Rus istilasına uğrayan ve " Elviye-i
Selase" ( üç sancak bölgesi içerisinde yer alan
Oltu sancağına bağlı , Kosor nahiyesinin bir
köyü olan "Örtülü köyü", Ģimdiki ġenkaya) ve
Bardız çayının yukarısında bulunan bütün köyler
1878 yılında yapılan Ayestefenos AntlaĢması ile
Kars vilayetine bağlanarak harp tazminatı olarak
Rus yönetimine bırakılmıĢtır.
Bugün köyün altından akan Bardız Deresi
1917 yılına kadar Rusya ile Osmanlı Ġmparatorluğu
arasında sınır teĢkil etmiĢtir. Bu tarihten
sonra Ruslar, Ermeni ve Rumlardan oluĢan azınlıkları
bölgeye getirerek yerleĢtirmiĢler; bu
olumsuz geliĢme 1918 yılına kadar devam etmiĢtir.
ġenkaya'nın bir çok köyüne Ermeniler ve
Rumlar yerleĢmiĢti. -köylerin eski isimlerinin
Türkçe olmayıĢının sebebi budur.- (Kaynak:
Osmanlı devlet arĢivi, Muharrem Demir hoca)
Kısaca: Göçün nedenleri 1870 li yıllara dayanır.
Tarihte 93 harbi olarak da bilinen, 1877–
1878 Osmanlı-Rus harbi sırasında Rusların
emsalsiz zulümlerine maruz kalan bölge insanı
Erzurum‟un ġenkaya yöresinden göç ederek
Anadolu‟nun daha güvenli olan bölgelerine yerleĢmiĢler
ve bu günkü HAYDAN& Doğan konak
köyünü kurmuĢlardır.
13
c)Nerelere yerleĢip nerelere konaklamıĢlar?
Büyüklerimiz Kayseri ilinin Sarız bölgesini
yerleĢim alanı olarak seçmiĢlerdir. Bu bölgeye
göçen halk Ģimdiki adlarıyla “Haydan /Doğan
konak, Kuru dere, Fettahdere, ve DeğirmentaĢı
köylerinin kurmuĢlar ve temelini oluĢturmuĢlardır.
Haydan(Doğan konak) köyü ise daha
sonraki yıllar da 1968 lerde KahramanmaraĢ ili
Göksun ilçesi sınırlarına katılmıĢtır. Bu köylerde
yaĢayan halk Erzurum bölgesinden buraya
yaptıkları zorunlu göçten dolayı„‟Muhacir‟‟ ve
Erzurum kökeni olmalarından dolayı „‟DadaĢ‟‟
olarak da bilinirler. Gelenek, Görenek, Kültür,
KonuĢma dili gibi temel değerler hâlâ Erzurum
bölgesinin izlerini taĢımaktadır.
Haydan da oturmakta olan ailelerin /
kabilelerin soyadları:
AKBAL'LAR,
IĢıklar, Sezerler, Sönmezler, Doğanlar,
Mercanlar, Özçelikler, Ayaydınlar, Dumanlar,
AslantaĢlar, Yılmazlar, Koçerler,
ġahinler, Seyhanlar, Aslanlar, Sarıkayalar,
Koca kayalar, KarakuĢ‟lar, Güvençler, Özdemirler,
Dilliler, Güleçler, Kılıç taĢlar, Bilgiçler,
Yılmazlar, Tekler, Karagözler ve Önerler...
Akrabalık bağları kuvvetli olan köyler:
Kuru dere ,Fettah,DeğirmentaĢı,Elmalı,ġarköy
ve Göl pınar köyü ile akrabadırlar.
Köyümüzün Ģehir merkezlerine uzaklığı:
KahramanmaraĢ 120 km --Kayseri 150 km --
Adana 260 km Ġlçe merkezlerine uzaklığı:
Göksun 28 km--Sarız 32 km---Tufanbeyli 30
km
Köyümüzün geçim kaynakları: Tarım ve
hayvancılık ön plandadır. Dağlarımız sonradan
14
ağaçlandırılmıĢ olup yeni yeni ormanlık alanlara
kavuĢmuĢtur. Köyümde okuma yazma oranı oldukça
yüksektir. Cumhuriyetimizin ilk yıllarından
itibaren bir yolunu bulup okuma yazmayı
öğrenmiĢlerdir. Köyümüz hane olarak küçük
olmasına rağmen kamu hizmeti veren devlet
memuru oldukça fazladır. Gençlerimizin bir
kısmı operatör/kepçeci olarak çalıĢıyor bir
kısmı da inĢaat sektöründe
Nüfus: Köyümüz 1980 li yıllarda hane sayısı
ve nüfus olarak daha çoktu. Çünkü o yıllar henüz
Ģehirlere göç yoktu. Herkes köyde kalır
kendi imkânları nispetinde tarım ve hayvancılıkla
uğraĢırdı. Ortalama 100 hane ise her evde 5
kiĢi yaĢasaydı o yıllarda nüfusun 500 civarında
olduğunu söyleyebiliriz. Ancak günümüzde yapılan
göçler nedeniyle 50 hane kalmıĢ her evde 2
kiĢi varsa bu da 100 kiĢiye tekabül etmektedir.
Ġklimi ve Bitki örtüsü: Köyümüz ortalama
denizden yükseltisi 1450 metredir. Karasal
iklime sahiptir. Yazları nispeten sıcak ve kurak
kıĢları sert ve soğuk geçer. YağıĢları genelde
ilkbahar aylarında alır. Kırk ikindi yağıĢları
olarak bilinen yağmurlar genelde mayıs aylarında
sık sık görülür. Hâkim bitki örtüsü bozkır ve
steplerden oluĢur. Susuz ve kıraç bir arazi
yapısına sahiptir. Bin boğanın etekleri, Kırmıdın
yamaçları ve dere kenarları çayırlar otlaklarımızı
oluĢturmaktadır.
Ekilen tarım ürünleri: BaĢta hububat ürünleri
olarak bildiğiz arpa, buğday, çavdar, yazlık,
fiğ, yonca, küĢne, mercimek, nohut, yulaf vb.
Mevki Ve Arazilerimiz: Armutluk-
Mağaranın önü-Sakal tutan-Arap Osman-Derin
dereler-MeĢe yolları-Kel hoca-kavağın dibi-
Göynüğün boğazı-Arpa sehimleri-Durağın meza15
rı-Bandalık-BeĢ iplik-Sıvarcık kayası-Kabak
tepesi-Çağalılık-Çayırlar-Söğütlü göze-Dereler-
Kotanlar-Kırmıdın yamacı-Bin boğanın etekleri-
Höyük ve çevresi
Yemeklerimiz: Herle-HaĢıl-Bulama-Haside--
-Mantarlı çorba –Türlü-Sarma-Güveç-Sirken-
Pilav-Fasulyeli Pilav--Ġçli Köfte-Dolma-Mantı-
Comalı Gılik-Çorba-Ekmek AĢı-Tarhana AĢı-
Kabak AĢı-Kesme aĢı-Tutmaç,MantıSu Böreği-
Düğürcük-Dolma-Ezogelin-Gılik-Bazlama-Sac
Ekmeği-Yufka-Katmer-ÇiriĢ Böreği,madımak
yemeği,gavur pancarı ve kızılca kavurmaları,
dürüm yemlik,Arap aĢı
Muhtarlarımız: Bu günden geçmiĢe doğru:
Duran Akbal-Menderes Ayaydın-Ġlyas Mercan-
Mustafa ġahin-Rezzak Bilgici-Lütfü Koca kaya-
Hüseyin Mercan-Duran Akbal-Zekeriya Doğan-
Arif Ayaydın-Nurettin KarakuĢ-Mevlit AkbalĠsmail
Mercan…..Emeği ve hizmeti geçenlerden
Allah razı olsun
d) Haydan ismi niçin değiĢtirildi?
Haydan(Doğan konak) köyü ise daha sonraki
yıllar da 1968 lerde KahramanmaraĢ ili Göksun
ilçesi sınırlarına katılmıĢtır.
ĠçiĢleri Bakanlığı‟nın 1940 yılı sonlarında hazırladığı
8589 sayılı genelge ile resmileĢmiĢ ve
böylece “yabancı dil ve köklerden gelen ve kullanılmasında
büyük karıĢıklığa yol açan yerleĢme
yerleri ile tabii yer adlarının Türkçe adlarla
değiĢtirilmesi” baĢlatılmıĢtır
1957 yılında da bir “Ad DeğiĢtirme Ġhtisas
Kurulu” kurulmuĢtur. Söz konusu bu kurulun
çalıĢmaları, çeĢitli kesintiler olmakla birlikte
1978 yılında “tarihi değeri olan yer adlarının
da” değiĢtirildiği gerekçesiyle son verilinceye
kadar sürmüĢtür. Bu süre içerisinde ilgili ko16
misyon tarafından yaklaĢık olarak 75 bin yerleĢme
adı incelenmiĢ ve bunlardan 28 bin kadarı
değiĢtirilmiĢtir. Yapılan çalıĢmalar sonucunda
da 2000 kadar yer adı değiĢtirilmiĢ ve bunlar
bir kitap halinde yayınlanmıĢtır.
Türkiye‟de ismi değiĢtirilen köylerin sayısı
12 binden fazladır Bir baĢka ifade ile ülkemizdeki
köylerin kaba bir değerle % 35 kadarının
ismi değiĢtirilmiĢ durumdadır.( Kaynak: Harun
Tunçel Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi
/ Fırat Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fak.
Coğrafya Bölümü,)
SONUÇ: GeçmiĢini bilmeyen tarihine sahip
çıkmayan geleceğini tayin edemez. Kimlerin
dost kimlerin düĢman olduğunu idrak edemez.
Onun için gelecek nesillerimize çocuklarımıza
kimliğimizi, tarihimizi, kültürümüzü örf ve
adetlerimizi iyi öğretmek zorundayız. Her Ģeyin
asimile edildiği yozlaĢtığı günümüz çağında
kitabımız köyümüzü tanıtma açısından bir katkı
sağladıysa kendimi Aziz ve bahtiyar hissedeceğim.
17
I.BÖLÜM / KÖYÜME DAİR
BİZİM HAYDANLI
Maziye dayanır bizim soyumuz
Bazen soğuk akar bizim suyumuz
93‟te gelmiĢ bizim köyümüz
Haydanlı Haydanlı bizim Haydanlı
Bizim Haydanlı bizim Haydanlı
Bin boğa yanında bizim Haydanlı
Yiğittir insanı sever vatanı
Asla affetmezler toprak satanı
ġükranla yad eder Ģehit yatanı
Bayrak için ölür bizim Haydanlı
Bizim Haydanlı bizim Haydanlı
MaraĢ‟a bağlıdır bizim Haydanlı
Kıraçtır toprağı bulunmaz suyu
Güzeldir ahlakı temizdir huyu
Kalbine nakĢetmiĢ hay-ı ve hu-yu
Yüce yaratanı bilir Haydanlı
Bizim Haydanlı bizim Haydanlı
Göksun‟un köyüdür bizim Haydanlı
07,07,2009-Felahiye-Kayseri
18
HAYDAN TOPRAĞI
Kırmıt‟ın üstünden köyü izlerdik
Anı olsun diye film çekerdik
Kayaları ata ata inerdik
Buram buram kokar Haydan toprağı
Bir baĢkadır Doğan konak toprağı
Kel hocaya varınca mola veririz
Kana kana soğuk suyun içeriz
Hocanın bağından üzümler yeriz
Buram buram kokar Haydan toprağı
Bir baĢkadır Doğan konak toprağı
Kabak tepesinde kabak arardık
Sığırcık kayasında çiriĢ toplardık
Bin boğanın doğal çayın içerdik
Buram buram kokar Haydan toprağı
Bir baĢkadır Doğan konak toprağı
Bandalıkta yetkin armut toplardık
Derin derlerde hayvan güderdik
Hamzanın önünde suyun içerdik
Buram buram kokar Haydan toprağı
Bir baĢkadır Doğan konak toprağı
19
Güzün kötenlerde tarla sürülür
Arpa sehimlerinde arpa biçilir
Durağın mezarına niĢan dikilir
Buram buram kokar Haydan toprağı
Bir baĢkadır Doğan konak toprağı
MeĢe yollarının yolu yokuĢtur
Arap osman‟ında ziyaret hoĢtur
Mağaranın önünde yılanlar çoktur
Buram buram kokar Haydan toprağı
Bir baĢkadır Doğan konak toprağı
Çayırlarda yazın çayır biçerdik
Güneylerde ılık suda yüzerdik
Höyüğün arkasında gömü arardık
Buram buram kokar Haydan toprağı
Bir baĢkadır Doğan konak toprağı
Kavağın dibinden höllük alınır
Celilin suyundan çamur yapılır
Harmanlara koca hayma yığılır
Buram buram kokar Haydan toprağı
Bir baĢkadır Doğan konak toprağı
04.02.2009 –B.Toraman- Kayseri
20
HAYDANA ÖZLEM
Ben özledim ben
Ama neyi özledim bilir misin?
Tandırda piĢirilen ekmeği
Taze peynirli böreği
Bayramlık Ģekerli çöreği
Ve patatesli içli köfteyi özledim
Özleyeceğim de
Ben özledim ben!
Köyümün pınarlarından akan suyunu
Cana yakın temiz kalpli insanlarını
Bacalardan tüten tezek kokusunu
Ve beĢikte ağlayan bebelerin sesini özledim
Özleyeceğim de
Ben özledim ben
Lakin bir bilsen neyi özlediğimi
Yanık ekmek kokusunu
Ocakta piĢen tarhana kokusunu
Ağılda meleĢen kuzuların sesini
Ve kaval çalan çobanın sesini özledim
Özleyeceğim de
Ah Ģu ayrılık yok mu?
Hele beklemek hem de sabırla..
Peki sevdiğini bekleyene özleyene ne demeli?
Bende seviyorum bende özlüyorum
Ama kimi özlediğimi bilir misin?
Gözü yaĢlı anaları
21
Beli bükülen ihtiyarları
Pantolu düĢen,burnu akan çocukları
Ve sevda çeken güzelleri özledim
Özleyeceğim de
Ya rabbi!
Özlemesem de,istemesem de
Yine yüreğim ah vatan vatan diyor
Ve çaresiz özlüyorum dostlarım
Ama neyi özlüyorum bilir misin?
Köyümün derelerinden akan çaylarını
Cami minaresinden yükselen ezan seslerini
Tarlalara giden tozlu toprak yollarını
Ve köyümün niĢan,düğün,bayram, törenlerini
Özledim özleyeceğim de
15.02.1977 Kayseri
22
BİZİM BAYRAMLARIMIZ
Bayram demek neĢe sevinç demektir
Hak olan orucu haram bilmektir
Mümine has bu gün taam yemektir
Bir MuĢtudur bizim bayramlarımız
Namazı kılınca bayramlaĢırız
Zengini fakiri helalleĢiriz
Dargını kırkını kucaklaĢırız
Bir Simgedir bizim bayramlarımız
Kabre gidince Kuran okuruz
Mevtaya bakınca ibret alırız
Bizde gelecekte türab oluruz
Bir Tılsımdır bizim bayramlarımız
Ananın babanın eli öpülür
Cümle geçmiĢlere hatim okunur
Fakire miskine fitre verilir
Bir Duadır bizim bayramlarımız
23
Yetimler sevinir kucak açınca
Gözleri ıĢıldar harçlık verince
Bu hissi taĢır ömür boyunca
Bir Sevgidir bizim bayramlarımız
Allah‟ın lütfudur bize bayramlar
Topluca yapılır bütün dualar
Tekbirle kesilir Rabbe kurbanlar
Bir Adaktır bizim bayramlarımız
Kulun Aziz der ki Ģükürler olsun
Bütün yuvalar saadet dolsun
Mutluluklar her daim bizlerin olsun
Bir Ġksirdir bizim bayramlarımız
04.12.2006 Felahiye-Kayseri
24
SÜTÇÜ İMAM VE MARAŞLIM
Yıl 31 Ekim 1919 günlerden Cuma
Fransızlar saldırmıĢtı peçeli bir bacıma
VahĢice öldürüp kıyacaklardı canına
Ġmdada yetiĢti vurdu Fransız‟ı Sütçü Ġmam
AteĢ edip minareleri yıktılar
Allah değenleri nezarete attılar
Yılmadan usanmadan koĢup durdular
ġahadet Ģerbetini içti MaraĢlım
Ne çetin savaĢtır çeteler savaĢı
Cihat ederek aldılar KahramanmaraĢ‟ı
Nerede görsen zavallı periĢan bir bacı
Dua ediyor ya rab kurtar Sütçü Ġmamı
Helal olsun MaraĢlım namusunu korudun
Adını Ģanını tüm dünyaya duyurdun
Nankör Fransız‟ı da tam kalbinden vurdun
Vatanı korudun namını duyurdun Sütçü Ġmam
10.02. 1995 KahramanmaraĢ
25
BEN ANADOLU ÇOCUĞUYUM
Ben Anadolu çocuğuyum
BeĢiklerde uyumuĢum
Ninnilerle büyümüĢüm
Dedemden,ninemden
Maslar dinlemiĢlim
Dedim ya ben Anadolu çocuğuyum
Kırlarda laleler,çiğdemler toplamıĢım
Kardan adam yapıp kar topu oynamıĢım
Çelik çomak oynamıĢım,at koĢturmuĢum
Dana gütmüĢüm çoban olmuĢum
Dedim ya ben Anadolu çocuğuyum
Güz gelince okumaya gitmiĢim
Yaz gelince ekin biçmiĢim,ot biçmiĢim
GardaĢlarıma,dostlarıma yardım etmiĢim
Patos vermiĢim,saman çekmiĢim
Dedim ya ben Anadolu çocuğuyum
30.01.1996 KahramanmaraĢ
26
ANADOLU KADINI
Yaz demeden kıĢ demeden
Nefesini tüketircesine çalıĢırlardı
Gah tarlada gah harman baĢında
Kağnıların gıcırtısı eĢlik ederdi çilelerine
Nal sesleriyse kulakları çınlatıverirdi
Gece onlar için çalıĢmak demekti
PiĢirilecek ekmek,yıkanacak çamaĢırlar vardı
Velhasıl acıları sabırla yontarak
Engelleri aĢmaya çalıĢırlardı garibanlar
Ezilir horlanırdı hep kadınlar
Neydi acaba suçları,günahları?
Kız olmak mı kız doğmak mı?
Yoksa çalıĢmasını mı bilmiyorlardı
Yoksa evine,eĢine mi sadık değildiler?
Kimi zaman
Mutluluk onlar için bir hayaldi
Gerçek mutluluklara filimler de rastlayıverirlerdi
Zaman zaman aç susuz kalır
Kapı dıĢarı eden beylerde az değildi hani!
Hayır hayır
Anadolu kadını bunlara layık değil!
Onlar ki yüreğinden sevgiyi,
Yüzünden tebessümü eksik etmezler
Onlar ki Fatihleri Yavuzları doğuran
Ġffetli kadınlardır
10.03.1998 Kayseri
27
HAYDAN KIZLARI
Doğan konak kızları suyu götürür
Kimi bakar bakar bitirir
Kimi mecnun olup aklın yitirir
Leyla misali HAYDAN kızları
Ağıla gidip koyun sağılır
Körpe kuzular bir bir ayrılır
Gece gündüz çalıĢır yorulur
Arı misali HAYDAN kızları
Düğünde oynayıp çekerler halay
Belleri incedir, yüzleri ay
Tutamaz gençler derler ki vay vay
Görünce âĢık eder HAYDAN kızları
Aziz‟im yazma böyle kelam
Rezil olursun duyarsa âlem
Size de olsun bu yüce selam
Selam verip geçer HAYDAN kızları
1 Ekim 2002 Bitlis
28
YEġERSĠN ANADOLUM
YemyeĢil ormanlarımız vardı
KoĢar oynardık gölgelerinde
Ciğerlerimiz bayram ederdi
Her soluk alıĢımızda
ġimdilerde her taraf çıplak
Dağlarda utanıyor, tepelerde
Utanmayan tek insan!
Bozuldu çevre bozuldu doğal düzen
KuĢlarda yuvasız kaldı
Onlarda mutsuz onlarda üzgün
Uçuverdiler birer birer taa uzaklara
Aman Allah‟ım yoksa bizde mi?
Gideceğiz Uzak diyarlara
Yok, artık yok
Okumak ta yok yazmak ta
Defter kalem hiç biri
Cahil kaldı çocuklar cahil
Uyanın be gafiller !
Seyirci kalmayın katliamlara
Ağaç dikmek ibadetse
Dikiverin bir fidan
Kaymasın topraklarımız
Terk etmesin bizi kuĢlar
Cahil kalmaz belki nesil
YeĢersin Anadolu‟m
YaĢasın Anadolu‟m
16.03. 2002 Bitlis –Ahlat
29
BİZİMDİR
Çiçekler solunca yeniden açar
Alçak olanlar öz yurdundan kaçar
Analar doğurur umutlar saçar
Ana da bizimdir yiğitte bizim
Nice kavimler kuĢattı bu Ģehri
Resulullah vermiĢ idi bu emri
Alındı Ġstanbul Fatihti önderi
Fatih‟te bizimdir fetihte
Tuğrul ve Çağrı Bey bir de Alparslan
Ülküyle yaĢayanlar sizlere hayran
Sancaklar ellerde verirler bir can
ġehitte bizimdir Gazi de bizim
Ovalarda köyler çaylarda kazlar
Ġnce ve narin yapılıdır kızlar
Türküler söylenir çalınır sazlar
Türkü de bizimdir saz da bizim
Anadolu‟m tarih seninle baĢlar
Yiğittir insanı sert olur kıĢlar
Evlerde motifler güzelde kaĢlar
Motifte bizimdir güzel de bizim
Derelerde akar çaylarda akar
DüĢmanların çoktur yan gözle bakar
Dağlarında rengârenk güllerin açar
Dağlarda bizimdir güller de bizim
Aziz‟im der naçar bir kulum bende
Pastırma deyince Kayseri önde
Pehlivanlar çıkar MaraĢ‟ım sende
Pehlivan da bizimdir MaraĢ‟ta bizim
23.02.2002 Ahlat -Bitlis
30
BĠZĠM ĠLLER
Ġller bilirim
Antik eserlerle dolu
Ġller bilirim,
Bana vatan,atama mekan olan
Ġller bilirim,
Bizim illeri,sılayı, gurbeti,diyarı
Ezanları ruhum,insanları canım
Bayrağı kanım,toprağı bereketim olan
UnutulmuĢ unutulmaya yüz tutmuĢ iller bilirim
Seyyah değilim
Ama Evliya Çelebi gibi gezmek istiyorum
GeçmiĢi yaĢamak Anadolu‟mu görmek istiyorum
Sahili,kumsalı,denizi atıyorum kenara
Dalıyorum Anadolu‟nun içlerine
Karaman,Konya,Kayseri,Sivas ve MaraĢ
Ne bileyim iĢte vatanımın en ücra köĢesinde
En mükemmel eserler sizi anlatıyor
Ve benimle beraber milyonlar sizi selamlıyor
Ağızları açık ĢaĢkın ĢaĢkın gözlerle
KarĢımızda bir anıt
Bakıyorum anıta
Belki diyorum Asurlardan,Hititlerden kalmadır
Belki de Selçukludan ,Osmanlıdan
Merakla bakıyorum muhteĢem esere
Nasıl olmuĢ da yıllardır ayakta kalabilmiĢ bu
esereler…..
Sadece bu mu?
Camiler,hanlar,hamamlar,kümbetler,ve köprüler
Ecdadım size hayranım!
Size minnettarım
Size kurbanım
10.10.2002 Bitlis-Ahlat
31
II. BÖLÜM / ÜLKEME DAİR
ŞEHİDİM
Tarihe bakınca Ģerefle dolu
Hakka varacaktır Ģehidin yolu
Birdir matarası içtiği suyu
Şehidim makamın mübarek ola
 
Vatan, bayrak, namus için el ele
Mehmet‟im ayakta uyumaz gece
Boyanır kanlara karıĢır sele
ġehidim makamın mübarek ola
 
Mehmet‟im nöbette Ģehit olacak
DüĢmanın kalbine korku dolacak
GeçmiĢ bizim ati bizim olacak
ġehidim makamın mübarek ola
 
Vadiler nehirler kanlarla dolu
Yitirir cephede bacak ve kolu
ġehitler ölmez Allah‟ın lütfu
ġehidim makamın mübarek olsun
 
AĢkın gözü yollarda sen sılada
Mehmet‟im üzülme gençler sırada
Anan baban senin için dua da
ġehidim makamın mübarek ola
22.04.2002 Bitlis-Ahlat
32
BU MİLLET
YaĢamak istiyor bu halk
Uyanda hallerine bak
Gözleri ıĢıl ıĢıl, çakmak çakmak
YaĢamak istiyor bu halka yaĢamak!
GeliĢmek istiyor bu millet
Bitsin diyor artık zillet
Kimi geçiriyor depresyon cinnet
GeliĢmek istiyor bu halk geliĢmek
ĠĢ ister, çalıĢmak ister bu gençler
Ġmkânlar kısıtlı ne yapsın reçber
Umutla yatar nesil, umutla bekler
ĠĢ istiyor bu gençler iĢ
Aziz‟im der insanca yaĢa sev sevil
Hakkın huzuruna varda eğil
Mal da mülk de bizim değil
Ġnsanca yaĢa sev sevil
26.04.2002-Ahlat-Bitlis
33
HÂKĠM BEY
Satılmaz oldu eski hıyarlar
Esnafın haline bakanlar ağlar
Nerede kaldı eski Ģekerler ballar
Alamaz olduk vallahi hâkim bey
Domatesle patates el yakıyor
Soğanlar ulumuĢ etler kokuyor
Çocukcağız bakıp bakıp ağlıyor
Bakamaz olduk vallahi hâkim bey
Bakkal amca yazmaz oldu hesabı
Yıllar oldu görmeyeli kasabı
Ne içecek suyumuz ne su kabı
Ġçemez olduk vallahi hâkim bey
Tekçiler gelip yazdılar cezayı
Seçemez oldum ben akla karayı
Verem dedim bulamadım parayı
Veremez olduk vallahi hâkim bey
Dünya geçicidir insanlık ölmez
Böyle giderse krizler bitmez
Hamal çok olunca binenler inmez
EĢek olmak mı lazım hâkim bey
Aziz‟im der dertler çok olur
ĠnĢallah krizler zamlar son bulur
Ġnsanlar odun değil de adam olur
KurtulmuĢ oluruz hâkim bey
12.01.2002 Ahalt-Bitlis
34
ZAMLAR
Neylesin memurum boĢ sokaklarda
Hak arıyor binlercesi meydanda
Kulaklar ajansta, gözler baĢlarda
Ha verildi zamlar ha verilecek
ÇalıĢkan esnafım ĢaĢırdı yolu
Eskiler bilirler bükülmezdi kolu
Sabırla bekler bu mutlu sonu
Ha verildi zamlar ha verilecek
ĠĢçiler çalıĢır gece ve gündüz
Paralar patronda kabardı deniz
Bacalar tüter çalıĢanlar keriz
Ha verildi zamlar ha verilecek
Çiftçilerim unutuldu köĢede
Sularda paralı oldu ĢiĢede
Bankaya varınca bekler giĢede
Ha verildi zamlar ha verilecek
Emeklimin içi kanlar acısı
Dinmedi dinmeyecek asla sancısı
Kömürü yok ki tütsün bacası
Ha verildi zamlar ha verilecek
15.11.2002 Bitlis-Ahlat
35
SENĠ ARIYORUZ EY BAġKAN
Anadolu da bir yiğit doğuverdi
Elmalı köyünde ana kucağında
IĢık olup gönlümüze su serpti
Yiyidolar diyarı Sivas ilinde
Bugün yasta tüm yiyidolar
Tek Sivas değil tüm ülkem yasta
Ağladılar sevenler Alperenler
Dostum, kardeĢim, liderim diye
Semalar yol verirdi gelen geçene
Ne oldu sana ey Göksun yolları?
Ayırdın dostu tüm dostlarından
Mezar oldu baĢkana Göksun dağları
Senin bedenin karla donarken
Bizimse içimiz yanıyor ey baĢkan!
Sen rahmanı rahime kavuĢurken
Biz hala seni arıyoruz ey baĢkan!
Kanlı ova, keĢ dağları ve sarp kayalıklar
Gördüğüm helikopterler o yüce dağlar
Döngele köyü, ġahin kayası ve Kınık öz
ġimdi her Ģey bana seni hatırlatıyor.
UnutmuĢtuk Mamak ta üĢüdüğünü
Hücrede geçen sensiz ve sessiz günleri
UnutmuĢtuk senin Türk Ġslam davasını
Birlikte sevgiyle yaĢamasını çoktan…
Sen ey örnek lider nadide nefer
Seni özler oldu Alperenler
YoldaĢın sıdıklar komĢun Akifler
Oluversin sana ey Muhsin baĢkan
El sallıyor sevenlerin hıçkırarak ey baĢkan!
Ve diyorlar: Hepimiz Muhsin‟iz hepimiz aslan!
Mevla‟m böyle yazmıĢ alın yazını
Ruhun Ģad makamın cennet ola.
31 Mart 2009
36
KAN AĞLATMAYIN BĠZE
Demokrasi kalktı rafa
Ana yasa çiğnendi
Özgür doğan insanların
Kilitlendi dilleri
Ekmek bekler çocuklar
Misafirde çay kahve
Fabrika kapanınca
Baba ne alsın eve
Vatan millet Sakarya
Baktık gördük palavra
Ġlk kez büyük küçülme
YaĢıyoruz milletçe
TL‟yi attık kenara
Sarıldık marka dolara
Ġtibar gerek dedik
Hutbelerde iĢledik
Layık değiliz buna
Kan ağlatmayın bize
Hep ileri gitmeliyiz
Sizden sonra gelenle
Ey Aziz‟ler affedin
Sürçü lisan ettimse
Belki bir gün susarım
Ellerim kilitlenince
05.11.2001 Bitlis-Ahlat
37
GÜLE GÜLE ASKER
UĞURLAR OLSUN
Davullar çalınır zurnalar öter
Güllerin dalında dikende biter
Sevdiceyin seni evinde bekler
Güle güle asker uğurlar olsun
Mendiller ellerde halay çekilir
Mehmedim tutulup göğe atılır
Dostların gözünden yaĢlar dökülür
Güle güle asker uğurlar olsun
Nice canlar verdik ülkemiz için
Sormadık kimseye nereye niçin?
Sıra sende ağlama için için
Güle güle asker uğurlar olsun
Pusulanı alıp çıkınca yola
Sorarlar hemĢerim nereye hayrola
Söz verdim dersin baĢ koydum bu yola
Güle güle asker uğurlar olsun
Su uyur düĢman uyumaz bunu bilesin
Zalimi haini yerden silesin
Tezkere alınca köye dönesin
Güle güle asker uğurlar olsun
14 ġubat 2006 Kandıra
38
GARĠBANIM
Yılmadım usanmadım
Ömür boyu hep çalıĢtım
Garibandım çile çektim
NasırlaĢtı tarlalarda ellerim
Garibanım garibanım
Ne olacak benin halım
Alın terim bilek gücüm
Lokmam oldu birer birer
Karnım doydu gözüm doydu
Ġstemem fazlasını
Az olsun temiz olsun
Sıcacık yuvam olsun
Sevgi bizden saygı bizden
Tebessümler sizden olsun
Hile çoksa sabır yoksa
Akıl versin fikir versin
Mevla‟m bize
Garibanım garibanım
Ne olacak benim halim
01.10.1977 -Kayseri
39
BĠRLĠK OLALIM
Sevelim sevilelim
Büyük küçük hep beraber
ÇalıĢıp kazanalım
Kalkınalım hep beraber
Birlik dirlik olalım
Tefrikadan kaçalım
Sağı solu ayırmadan
Hakka doğru koĢalım
El ele vererek
Kaldıralım taĢları
Mutlu yarınlar için
Hep birlikte koĢalım
Güzel ülkemiz için
Canımız feda olsun
KardeĢliğe kurĢun sıkan
Kahrı periĢan olsun
20,04,2007-Felahiye-Kayseri
40
DUA
En karamsar anımda
Dua ederim Allah‟a
Gönül kapım açılır
Ġçim huzurla dolar
Yeise düĢmemek için
Ümit var olmak gerek
Korkuları yenmek için
Rahmana sığınmak gerek
Nimeti inkâr eden
Asi olur Mevla‟ya
Kolay hesap vermek için
Yalvar yakar Allah‟a
Güzel ülkemiz için
Emri amadeyim ben
Tanrı Türk‟ü korusun
Adavetten zulmetten
21.03.2007 Felahiye-Kayseri
41
III. BÖLÜM / SEVDA ġĠĠRLERĠ
SU GĠBĠ AZĠZ
Okyanuslar gibi derin ve berrak olsun sevdamız
Öyle derin olsun ki
Mutluluktan çığlık atarak boğulalım
Yardan ayrı gönül neye yarar ey sultanım!
Sen bir mum oluverseydin
ġu virane gönlümü aydınlatsaydın
Bende senin narin ellerine
“Betül” bahçesinin güllerinden sunsaydım
42
ZAMANIN ADI RÜVAEYDA
Rüveyda; zamanın bir kısmı belki de anı
Ütopyalar kuruyorum senden habersiz
Ve iple çekiyorum vuslatı sana kavuĢmak için
Ellerimde karanfil güllerle bekliyorum
Yâd ediyorum kulaklarım çınladıkça
Dualar gönderiyorum içten içe ve huzurla
Allah‟ım Rüveydasız bir yaĢam yaĢatma bana
Mal senin, mülk senin ne olur
O‟nu layık gör bana
Boynumu büküp açıyorum ellerimi
Ansızın gelip tutarsın diye
Nazlı hırçın kızlar gibi
Alev alev yakma beni
Ben mecnun oldum zaman
kavramı silindi usumdan
Ġsmin hatıramda ismin bir de
sarımtırak saçların
Rüya değil Rüveyda‟m hepsi hakikat
Ah Kadir Mevla‟m kavuĢursam bir gün sana
Zindanlar bile saray olur bana
Sular kaynaktan çıkar ummana kavuĢur
Üzülür çiçekler koparılınca
Rahim olan bağıĢlar ulvi sevdalar için
En büyük günahı iĢleyeni
Tanı Rüveyda‟m tanı özünü kimliğini
Aldatmasın seni büyülü kelimeler
Ne zaman baĢlarsa bir hüzünlü Ģarkı
Islık çal dudaklarınla beni de çağır
28.06.2002 Bitlis-Ahlat
43
ASACAKLAR BENĠ
Asacaklar beni asacaklar
Sorgusuz sualsiz
Gençliğimin baharında
YaĢamadan hayatı
Nefesimi tutup nefessiz bekleyeceğim
Gözlerim açık dar ağacında
Sallanırken ayaklarım
Sen geleceksin ansızın
ĠĢ iĢten geçse de soracaksın
Kimler astı,kiler kıydı aslanıma?
Belki de gözlerin dolacak
Yağmur yüklü bulutlar gibi
Damla damla yaĢlar süzülecek yanaklarından
Gözlerin moraracak ağlamaktan
Bir et bir kemik kalacaksın
Yanıp tutuĢacak yüreğin
Can evinden vurulmuĢ gibi
Feryat figan edeceksin
Ağlaman boĢuna,naralar boĢuna
Dönmeyecektir eski sevgilin dönmeyecek!
44
Sen yeni sevdaları yaĢarken
Sen yeni aslanlara yem olurken
Sevgi uğruna can veren sevgilin
Uçup gidecek uzaklara…
Seni sensiz yaĢayacak zindan gecelerde
Merhaba diyecek yeni hayata merhaba
Ve seni bekleyecek zebanilerle
Seninle olmak seni sarabilmek için
Ellerini uzatacak Sümeyye‟sine
O an ah iĢte on!
Tutabilsen ellerimi
Ah Sümeyye‟m sevda bu mudur?
Doymadan cananıma
Ulvi sevdalar için baĢını vermek mi?
Söylesene Sümeyye‟m sevda dediğin
AĢkımın baharında
Biricik aĢkımı sarıp koklamadan
Dar ağacında canından olmak mıdır?
23.04.2002. Bitlis-Ahlat
45
BENĠ VUR
Sen sabahın derin uykularında
Sıcacık yatağında mıĢıl mıĢıl uyurken
Biz deli divane gibi yol alırız kara geceden
Karnımız aç olmasa da
Bir lokma ekmek için koĢar dururuz
Mutluluğu ararız bir yudum sıcak çayda
Sensiz geçen günlerin hasretini dindirmek için
Yakar dururuz sigaraları
Sen olmazsan da yanımda
Her hıçkırığa boğuluĢumda
Ġçten içe anar dururum adını
Sent kent çocuğu Ģehir kızısın
Çikolata bebeği, süt kuzu-su-sun
Ezilmek, horlanmak, aç, uykusuz kalmak
Nedir bilmezsin?
Bilsen de beni anlamak istemezsin
Yeminim var yazıyorum
Ölene kadar da yazacağım
Acıyı sevinci mutluluğu
Benimle paylaĢmak istemezsen de
Bu yazdıklarım çektiğim acılardır
Bu yazdığım sitem dolu sözler
Tek umudum tek teselli kaynağımdır
Sana “Gel benim ol” diyemem gamzelim
Artık tercih vakti gelmiĢtir
Son sözüm Ģudur ki
Ya gel “Beni vur” ya da “BaĢkasına varma”
30,08,1999-Kayseri
46
KANIM SICAK AKAR YABANIM
Kalbim Allah için çarpar
Birazda isyan kokar yüreğim
Sevgim Erciyes kadar yüce
Gönlüm bir ova kadar engin
HırçınlaĢırım bazen
Azade kuĢlar gibi
Döner dururum odalarda
Deli dolu yaĢarım hayatı
Bazen aklım baĢıma gelir
Uslu uslu otururum bir köĢede
Ne elimden bir tutanım olur
Ne de halimi soran
O karanlık kuytu köĢede
O yalnızlık içinde hep O‟nu düĢlerdim
Biliyorum O çok uzaklardaydı
Anlamaya tanımaya çalıĢırdım O‟nu
Gönlümde tahtını kurmuĢtu oysa
Hayata gözlerimi açarken
O‟nu anlatması güç be yabanım
Yüreklerde gizli tutması ise vahim
Belki de aynı dünyalarda yaĢıyoruz
Oysa cemalini dahi göremiyor
Betimleyerek kendimi avutuyordum
Benimkisi kara sevda be yabanım!
Heybetime bakıp aldanma sakın
Yinede kanım sıcak akar yabanım
19.05.1999-Kayseri
47
ERCĠYES DAĞI
Erciyes‟e bakıyorum
Heybetiyle karĢımda dimdik duruyor
BaĢını önüne eğmeden
Selama dururcasına
Erciyes‟e bakıyorum
Beyaz gelinliğini giyinmiĢ yine
Sevinçten uçar gibi
BaĢı bulutlara değercesine
Erciyes bir yanardağdır gülüm
Sende onun gibi yanıyorsun
Söndürmek istemem ateĢini
Har olup od-unla yanmak istiyorum
Har olup od-unla yanmak istiyorum
Erciyes‟e bakıyorum
Dertli dertli içini çeker gibi
Dumanlar yükselir baĢından
Kara bulutlar dolaĢır üzerinde
KuĢlar özgürce uçuĢurken bağrında
Gün doğar gün vurur eritir buzlarını
Kardelenler açar eteklerinde
Burnumda buram buram tüter kokuları
Ve bana SENĠ hep SENĠ hatırlatır
O gördüğün Erciyes dağı
Erciyes bir yanardağdır gülüm
Sende onun gibi yanıyorsun
Söndürmek istemem ateĢini
Har olup od-unla yanmak istiyorum
Har olup od-unla yanmak istiyorum
05.05.1999-Kayseri
48
AHU GÖZLÜ DĠLBERĠME !
Sam yeli gibi es bana
Isıt beni,
Yak beni,
Yağmur gibi yağ bana
Islat beni,
Sar beni
21.03.2001-Bitlis-Ahlat
49
ANNEME
Anne…!
Yine derdimi sana döküyorum
Halimden anlayan bir sen varsın
Sıkılıyorum utanıyorum söylemekten
Ne olur beni affet anne!
Gözlerim kız-arıyor anne
Bilmem ki sebebi nedir
Uykusuzluktan mı yoksa sevdadan mı?
Bilmiyorum bilemiyorum anne!
Yüreğim kan ağlıyor yanıyorum anne
Anlatamıyorum soramıyorum hiç kimseye
Yediğim zehir aĢtan mı yoksa ayrılıktan mı?
Bilmiyorum bilemiyorum anne!
Gözümden akan yaĢlar dinmez oldu anne
Hasretten mi yoksa kederden mi anne
Sevenler beni bekleye durmuĢ güya
Ġnan haberim yoktur bilmiyorum anne!
Arık sılama geri dönmek istiyorum anne
Yol uzun zaman geçmek bilmiyor anne
Papatyalar açtı mı güller renk verdi mi?
Bilmiyorum bilemiyorum anne
Varamazsam selamımı söyleyin anne
Ġnan ki yâre kavuĢmak çok zor çok zormuĢ anne
Adımı unutmasın silip atmasın sakın
Unutabilir mi bilmiyorum bilemiyorum anne!
10.04.1977-Kayseri
50
SEVDĠM
Gün doğduğu zaman hayatı
Hayata gözlerimi açtığım an ağlamayı
Ağlarken gözyaĢımı silen eli
Ve bana kalemle yazmayı öğreteni sevdim
Tan yeri ağarırken güneĢin doğuĢunu
Gün doğunca geçecek günleri
Seher vaktinde ılık bir meltemin esiĢini
Ve gülüne hasret kalmıĢ
Bülbülün ötüĢünü sevdim
Havanın karardığı an geceyi
Geceleyin kayan yıldızı
Kayan yıldızın ölümü hatırlatmasını
Ve her hatırlayıĢımda
O‟nu idrak edebilmeyi sevdim
Fidanlarda açan gonca gülü
Ġçimde atan sevinç çığlığını
Sinemi yakan kıvılcım ateĢini
Ve seni bana yaklaĢtıran ruhu sevdim
16.05.1999-Kayseri
51
UMUTLAR YARINLARA KALMASIN
Gel zaman git zaman beklerdim seni
Sorardım her gelen geçenden seni
Belki görmüĢlerdir haber salmıĢsın diye
Gözlerim hep seni arar
Gözlerim her an yola bakardı
Sitem ediyorum içimden sana
Niçin anlamıyorsun beni?
Baksana bu aylar bu günlerde geçti
Hala bir haber salmadın yine
Yoksa umutlarımız yarınlara mı kaldı
Yoksa sevdamız baĢka baharlara mı kaldı?
Sana ne oldu MenekĢe‟m?
Bu halin nedir?
Bu suskunluğun neden?
Ve bu vakitsiz gidiĢin nereye?
Ġnan ki sen gittin gideli
Gözlerim hep seni arar oldu
Dünyam karardı realiteler yalan oldu
Dön be artık MenekĢe‟m dön!
Dönüver de bu hasret sona ersin
Dönüver de yeĢeren sevdamız kurumasın
Geliver geliver de;
Umutlarımız yarınlara kalmasın
01.04.1998 Kayseri
52
NERDESĠN
Yüreğim yine hicranla dolu
Kan kusuyorum sana
Meyil vermiĢ vereli
Mest olmuĢum sana
Bir ah bir of çekiyorum
Feryadımı duyan yok
Sitemim sanadır, kinim sanadır
Duymuyor musun beni nerdesin?
Bilmem ki seveni hiç sevmez misin?
Gönül verip de vaz mı geçersin?
Acı çekenleri hiç bilmez misin?
Haykırıyorum sana nerdesin?
Bir et bir kemik kaldım
Eridim eridim kül oldum
Soruyorum bir haber alamıyorum
Gülmek bana haram oldu nerdesin?
Bir mektup gönder de kokunu aylım
Kanarya olup da yanına varayım
Güzel cemaline son kez bakayım
Yeter ki semtini söyle nerdesin?
Garip Aziz der ki mutlu olasın
Sıcacık tertemiz yuva kurasın
Her zaman tebessüm edip güleç olasın
Sormuyorum soramıyorum
Nerdesin kiminlesin?
28.12.1996 Kayseri
53
SÖYLESENE NESĠN SEN
Sen değil misin?
Beni zincire vuran,
Bir damla suda boğan,
Boynuma ipi takıp
Darağacına asan,
Kalbime kibrit suyu döküp
Alev alev yakan sen değil misin?
Sen değil misin?
Telefonu suratıma kapatan,
Perdeyi çekip arkasına saklanan,
Ġğneli sözlerle kalbimi delen,
AĢılmaz engelleri önüme çıkartan,
Beni can evimden vuran sen değil misin?
Sen değil miydin?
Beni kahreden,
Beni güldüren,
Beni öldüren,
Beni seven, sevindiren
Geceleyin uykumu bölen,
Peri misin, cin misin,?
Korku verip ürperten?
Mıknatıs gibi kendine çeken
Zehirli yılan gibi ağu kusan sen değil miydin?
54
Söylesene sen nesin?
Zincirleme trafik kazası gibi
Arkamdan vurup kaçan mı?
Yoksa suçunu itiraf eden sarhoĢ mu?
Söylesene ya sen nesin?
Bedenimi sarmalayan ahtapot mu?
Yoksa yangınımı söndüren itfaiyeci mi?
Allah aĢkına söylesene nesin sen?
Kapsam alanıma giren her Ģeyim misin?
Yoksa beni rezili rüsva eden hiçbir Ģeyim misin?
08.02.2002 Bitlis-Ahlat
55
KEġKELERĠ KULLANMAMAK
PiĢman olsam da almıyorum ağzıma
GeçmiĢin çirkinliklerini
Yeni doğmuĢ gibi yaĢıyorum hayatı
KeĢkeleri hiç kullanmadan
Dün geçti bugün yaĢıyorum
Ne bileyim yarın ne olacağımı?
Anı yaĢıyorum sadece anı
KeĢkeleri hiç kullanmadan
Yüzüm kızarıyor maziye baktıkça
Ġçim yanıyor içim anılara
Sil baĢtan yazıyorum kaderimi
KeĢkeleri hiç kullanmadan
Almadan kaseti baĢa
Dinliyorum tüm güzel Ģarkıları
Tövbe kapısına varmak istiyorum
KeĢkeleri hiç kullanmadan
10.03.2002 Bitlis
56
YÂRE ÖZLEM
Maziye dalıp gidiyorum gecenin karanlığında
Gerçeklerle yüzleĢip rüyalar âlemine dalıyorum
Alıp gidiyorum baĢımı yârin yanına
Yar dediğim kendimden Aziz bildiğim
Bir gülümsemesi bana hayat veren
Ve beni kendine bağlayan sevgilim, her Ģeyim
Yazmak lazım söylemek lazım
Yar üstüne sevda türkülerini ve Ģiirlerini
Ey yar dinle yârin özlemini, hasretini
Dinle ki anlayasın yiğidin halini
Nehirler gibi sana doğru akmak geliyor içimden
Gâh çağlayan olup coĢa coĢa
Gâh menderes olup iki büklüm salına salına
Kaynaklar denize ne kadar uzak olsa da
Akıbetleri denizde kucaklaĢıp coĢmak olurmuĢ
Ey sevgili söyler misin bana
Biz ne zaman kavuĢup ne zaman coĢacağız?
15 Mayıs 2006 – Kandıra
57
BEN ÇALIġIYORUM
SEN YATIYORSUN
Saat on iki
Bu gece söndürmedim lambaları
Gürültü dolu bir ortamda
Soğuk havaları teneffüs ediyorum
Biraz da sigaranın dumanını
Çekiyorum ciğerlerime
Sen geliyorsun aklıma
Meyil vermiĢ vereli çıkmadın da
ġu an sıcacık yatağında
Derin uykulardasın
Kim bilir kiminlesin rüyalarında?
Ben çalıĢıyorum sen yatıyorsun
Saat gecenin üçü
Yorgunluk çökse de üzerimize
Ben yarının ekmek parasını
Ayın sonunu düĢünüyorum
Evdeki hesabı çarĢıya
Ġki yakayı bir araya getirmek isterken
Sen geliyorsun aklıma
Çocuklar, ev kirası, çarĢı, Pazar derken
Derin bir of çekiyorum
La havle diyor tevekkül ediyorum
Ben çalıĢıyorum sen yatıyorsun
10.11.2000-Kayseri
58
GĠDĠYORUM
Gidiyorum
Hem de çok uzaklara
Görmedik memleketlere
Ayak basılmamıĢ diyarlara gidiyorum
Senden aldığım ne varsa
Her Ģeyi bırakarak
Senden uzak ve sensiz
Gidiyorum
Yüreği yaralı
Kanadı kırık kuĢ misali
Gözümde yaĢ
Elimde ıslak mendili sallayarak gidiyorum
Dönmek aklımdan bile geçmiyor
Yanında kalsam da nafile
Bırak hayalinle yaĢamayı
Yüzünü dahi görmek istemiyorum
Gidiyorum
Sevda tohumlarını
Çorak topraklara ekerek
05.08.1998 Kayseri
59
ĠLK ADIM
I.
Doğunca anadan çırılçıplak
Ağlar dururmuĢum
Susmam için anam beni
Bağrına basmıĢ uyutmuĢ
Yürümeden öğrenmiĢim emeği
DüĢe kalka durmuĢum ayakta
GülüvermiĢ annem sevincinden
Ġlk adım attığımda
II.
Zaman anbean geçerken
Cılız vücudum semizlendi
Kilo aldım,boy verdim,büyüdü yaĢım
Kayıt düĢtüler mektebe
Sevgi öğrendim öğretmenimden
Ġlk adım attığımda
III.
Büyüdü yaĢım on beĢ oldu
Sesim değiĢti uzadı boyum
Hendek atladın mı diye sual ettiler?
Deve değilim dedim
Sivilceler ĢıkmıĢ meğer yüzüme,
Buluğ çağına girmiĢim
Ġlk adım attığımda
60
IV.
Gençlik yıllarıydı
GüneĢ kadar sıcak,
Dolunay gibiydi sevgilim
Herkes gibi bende yaĢadım aĢkları
Saymadım sayamadım sayısını
Unutamam çünkü ilkler özeldir
Sevgi sunmuĢtum çiçek dermiĢtim
Narin ellerine de
AĢkım kabul görmedi
Ġlk adım attığımda
V.
Eremedim henüz mutlu sona
Değmedi baĢım bulutlara
Sevmem,sevmedim yükseklerden uçmayı
Allahü ekber buluruz bir gün
Bizim gibi yananı
Anlatılmaz bilirsin özel hayat
Herkes nasıl bizde öğle
Acemi çaylak misali
Öğrenirim belki bir gün
Ġlk adım attığımda
10.03.2002 Bitlis-Ahlat
61
LAL OLMUġUM
Dalga geçer alçaklar
Anlamaz vefasızlar anlamaz
Ulvi duygular taĢıdığımı
Sevda yükünü omuzladığımı
Alay edip gülerler
Pusu kurmuĢturlar adeta
Susarım susarım sıkarım diĢlerimi
Ġçim barut dıĢım ateĢtir benim
Etrafımda naralar yükselir
Kahkahalar atılır aniden
Kulaklarım tırmalanır
Vakit geçtir
Gece çoktandır çökmüĢtür üzerimize
Parklar boĢ, caddeler boĢ
Sokak sus pus olmuĢtur
Âlem sessiz âdem sessiz ben sessiz
Susarım susarım,
Lal olmuĢtur dilim bir sevda yüzünden
28.01.2002 Bitlis-Ahlat
62
EY KAR
Eremedim sırrına henüz
Ölüm mü desem düğün mü?
Nineme kefen sevdiğime gelinliksin
Doğayı kucaklayan sıcacık yorgan
Önüme sunulan buz gibi ab-ı-hayatsın
Ey kar!
Yağabildiğin kadar yağ
Tane tane,lapa lapa
Arza ülkeme üzerime
Yağ ki çirkinlikler kapansın
Âleme rahmet âdeme bereket gelsin
Ey kar!
Çocukluğum senle baĢlar
Seninle tanıdım kıĢı,ayazı,baranı
Kadir Mevla‟m böyle yazmıĢ
Bir ülke dört mevsim
Ne güzel kar ne güzel bahar değil mi ?
Ah ne olaydım ne olaydım
Sevgilimin elinde eriyen
Soğuk bir kar da ben olaydım
07.01.2002- Ova kıĢla-Ahlat
63
ÜTOPYA
Küçüktüm
Olan bitenden habersiz
Kendi dünyamda yaĢar
Ütopyalar kurardım
GeniĢ evler, güzel çocuklar, arabalar…
Kral oluverirdim rüyalarımda
Gündüzler uzun oluverirdi bizim diyarlarda
Lastik ayakkabılarımıza kum doldurur
Kamyonculuk oynardık
Ara sıra Evcilik oyunu oynar,
TaĢtan evler yapar yıkardık
Gün batana kadar
Bazen asker polis olur
Adaleti hâkim kılardık kendi aramızda
Bazen de baba olur
Çamurdan bebeklere tokat atar kırardık
Çoğu kez sevgi sunardık sevdiklerimize
AĢktan mutluluktan anlamasak ta
Çiçeklerin güllerin ne anlama
geldiğini iyi bilirdik
Gerçek hayatta evimiz arabamız olmasa da
Eskilerle yetinir azla mutlu olurduk
Sahte dünyada
Sahte oyuncaklarla yaĢar
Umudumuzu asla yitirmezdik
Çünkü küçüktüm
Olan bitenden habersiz
Kendi kabuğuma çekilir
Ütopyalar kurar
Ütopyalarla yaĢardım
23.12.2001 Ahlat-Bitlis
64
IV. BÖLÜM / DĠN VE TOPLUM
FETVA
Vakit geçiririz köĢe bucakta
Dedi kodu gıybet yapar dururuz
Açıp bakmayız hiç Kuran‟a
Yalan yanlıĢ konuĢur,konuĢur dururuz
Söz veririz eĢimize dostumuza
Gün gelir kaçar dururuz
Sadık değilsek ahdimize
Kıvırır kıvırtır atar dururuz
Adımız Müslüman kimliğimiz Ġslam‟sa
Övünür övünür dururuz
Ġçimiz dıĢımız bir olmasa da
Kılıfına uydurur konuĢur dururuz
Ticaret yaparız geçim için
Eksik noksan bakmaz tartarız
Lokmalar mideyi delip geçerken
Helal mi haram mı bakmaz yutarız
Amelsiz iman olsa bile
Kuru bir ağaçtan farksız oluruz
Kitapta olmayan bir soru sorulsa
Okumadan FETVA verir,verir dururuz
21.10.2002 Bitlis-Ahlat
65
KÖTÜ TÜCCARLAR
Allah‟ım biz kötü tüccarlardık!
Mal alıp satmaktı bizim iĢimiz
En değersiz malları
Yemin billâh la satardık
Sattığımız malların
Ezik çürük olduğuna bakmaz
Karımızı beĢ kuruĢ artırmak için
Sözümüzü yüce adınla isnat ederdik
Ufacık çıkar uğruna
Paha biçilmez dostları satardık
Allah‟ım biz kötü tacirlerdik!
Dükkâna müĢteri çekmekti bizim iĢimiz
Önünde eğmediğimiz baĢları
Menfaat dünyasında yerde sürterdik
Ve dualar ayetler asardık en yücelere
Karınca misali müĢteri gelsin diye
Allah‟ım biz kötü esnaflardık!
Bizim günahımız;
Terazinin kefelerinde hile yaparak
Azıcık malı daha çok parayla satmaktı
Helal rızık yemekten uzak
Ġliklerimize kadar ribayla yaĢardık
Allah‟ım biz kötü tüccarlardık
Biz nasıl kesip biçtiysek,
Biz nasıl ölçüp değerlendirdiysek
Sen de bizi o Ģekilde değerlendir
29.06.2002 Ahlat-Bitlis
66
BATILLA MÜCADELE
Adaletten ayrılmayız
Zulme boyun eğmeyiz
Aç kalsak da bile bile
Haram lokma yemeyiz
Ġtaat ederiz Allah‟a
Uyarız hazrolan imama
Zengin fakir olsak bile
Saf tutarız yan yana
Mümin olan emin olur
Sıdık olan doğru olur
Hakka riayet etmeyen
Rezili rüsva olur
Aziz‟im doğru söyler
Aklı selim idrak eder
Hakkı hakim kılmak için
Batılla mücadele eder
12.12.2002-Bitlis-Ahlat
67
KIYMETĠNĠ BĠLEMEDĠK
Türlü türlü rızık verdin
Yedik yedik Ģükretmedik
Sıhhat verdin vücut için
Kıymetini bilemedik
Hasta olduk Ģifa verdin
Halimize Ģükretmedik
Akıl verdin idrak için
Kıymetini bilemedik
Çoluk çocuk eĢler verdin
Öptük sevdik Ģükretmedik
Uzun kısa ömür verdin
Kıymetini bilemedik
Arzı semayı var eyledin
Oynadık uçtuk Ģükretmedik
Ayı güneĢi amade kıldın
Kıymetini bilemedik
10.11.2001 Ahlat-Bitlis
68
SEVGĠLĠ HOCAM
Birlik dirlik için dua ederdin
EĢitlik adalet doğruluk derdin
Minberde kürsüde irĢat ederdin
Örnek bir hatiptin sevgili hocam
Ezanı, salayı senden dinledim
Tecvidi, Kuran-ı senden belledim
Ġlimi ameli senden öğrendim
Arif bir insandın sevgili hocam
Zincirleri kırdın özgürlük için
BaĢ koydun yoluna hak davan için
Vatanın, bayrağın, namusun için
Örnek bir mücahittin sevgili hocam
Cenaze gelince sala verirdin
TeneĢirde yıkar kefen biçerdin
Kabre varınca telkin verirdin
Köyün önderiydin sevgili hocam
Ġyiyi güzeli hakkı bellettin
Helâlı haramı Ģirki öğrettin
Gayrı meĢru iĢleri terk eylettin
Sohbetleri tatlı sevgili hocam
69
Melekler dinlerdi kuran okurken
ġeytan kaçardı euzü çekerken
DüĢmanı düĢmanla kardeĢ yaparken
Herkes imrenirdi sevgili hocam
Bize sen sevdirdin Resülullahı
Âlemlerin Rabbi yüce Allah‟ı
Hadisi tefsiri Kelemullahı
Bize sen öğrettin sevgili hocam
Karınca misali çok çalıĢırdın
Karanlık dünyayı aydınlatırdın
Cehalet zincirini kırıp atardın
MeĢale gibiydin sevgili hocam
12.11.2006-Kayseri
70
ELVEDA EY ġEHRĠ RAMAZAN
Sabahtan akĢama oruç tutardık
Zikir tespih çeke çeke arındık
Otuz gün boyunca teravih kıldık
Elveda ey Ģehri ramazan
Bolluk, bereket, infak ayısın
Dostluk, kardeĢlik, rahmet ayısın
Müminlerin en çok sevdiği aysın
Elveda ey Ģehri ramazan
Cümle geçmiĢlere hatim okundu
Karanlık kabirler nur ile doldu
Bütün okuyanlar sevabın aldı
Elveda ey Ģehri ramazan
ġeytan recim edildi kul özgür oldu
Oruç tutularak sıhhat bulundu
Secdesiz kulların namaza durdu
Elveda ey Ģehri ramazan
Ömrü olan sana yine kavuĢur
Müminlerin hepsi safta buluĢur
Münafıklar yanıp yanıp tutuĢur
Elveda ey Ģehri ramazan
Günahkâr kulunuz kapına geldik
Arınmak içinde sadaka verdik
Leyle-i-Kadrini ihya eyledik
Elveda ey Ģehri ramazan
Kulun Aziz der ki affı seversin
Settar olan sensin günah silersin
Sabreden kuluna ecir verirsin
Elveda ey Ģehri ramazan
24.11.2006 Kayseri--Felahiye
71
SELAM SANA
SELAM EY GÜZEL PEYGAMBER
Selam sana selam ey güzel peygamber
Âleme kılavuz âdeme rehber
Görünmez timsali en büyük önder
Selam sana selam ey güzel peygamber
Gelince dünyaya Ģafaklar söktü
Kisralar, yalılar, saraylar çöktü
Sevinçten ümmetin gözyaĢı döktü
Selam sana selam ey güzel peygamber
Emanet bıraktın bize Kuran‟ı
Feda olsun sana canı cananı
Sıra bizlerde devraldık davanı
Selam sana selam ey güzel peygamber
Gönüller tutuĢup gözler dolacak
Lehep‟ler, Cehil‟ler korkup kaçacak
Doğacak nesiller adın anacak
Selam sana selam ey güzel peygamber
Ġyilik cömertlik takva da sende
Ġl‟m araĢtırırız olsa da Çin de
Dostlukta barıĢta her zaman önde
Selam sana selam ey güzel peygamber
Aliler, Bilaller, Enesler bitmez
Dünya durmadıkça ezanlar dinmez
Sallanır burçlarda bayraklar inmez
Selam sana selam ey güzel peygamber
Habibim sen affet bu Aziz kulu
Bize sen gösterdin en doğru yolu
Tarihe bakınca Ģerefle dolu
Selam sana selam ey güzel peygamber
30.05. 2002 Bitlis -Ahlat
72
ARAYIġ
DolaĢtım dün gece karanlıklarda
Hidayet güneĢini bulayım diye
Yürüdüm yollarda düĢe kalkarak
Elimden tutan dostu bulayım diye
Her yönden bir ses geliyor kulağıma
Ben o sese yöneldim duyayım diye
Hazin geçen ömrümün Ģu son deminde
Tatlı bir fısıltı duyayım diye
Nice kokular var miski amber gibi
Ben güle yöneldim koklayayım diye
Mevla‟m bize göndermiĢ en mükemmel dini
Huzuru Ġslam da bulayım diye
06.05.2008-Kayseri-Felahiye
73
AĞLAMA GARDAġ
Zaman tünelinden geçerken
Süzgeçlerde eleniyorum
Amelsiz kuransız gitmemek için
Yüce rabbime sığınıyorum
Hak olan ecel gelirse bir gün
Hazır değilim bekle
Diyemem gardaĢ
Kelepçeler takılırsa ayaklarıma
Bunları çıkar da at diyemem gardaĢ
Yatarsam bir gün ölüm döĢeğine
Tekbiri,tevhidi söyletin bana
Teslim etmeden son nefesimi
Helal edin hakkınızı
Olur mu gardaĢ
Ziyaret ederseniz kabrimi
Feryatlar figanlar eyleme gardaĢ
Her bayram yanıma geliĢinde
Ölümü hatırla
Üzülme gardaĢ
Ölünmüyor ölenle ağlama gardaĢ
Gidilmiyor gidenle yas tutma gardaĢ
25.12.2001 Bitlis-Ahlat
74
UYAN MÜSLÜMAN
UYAN UYANIK OL
Kabuğuna çekilip uyuyan Müslüman
Vakit geçti artık uyan
Olmuyor mu bu zulüm sana ayan
Uyan Müslüman uyan uyanık ol
Sen böcek değilsin girme kozana
Aldanma seni karalayıp yazana
DüĢmeyesin kapana, kurulan tuzağa
Uyan Müslüman uyan uyanık ol
Arıyı örnek al sende çalıĢkan ol
Her zaman önde, ol ilimle dol
KurtuluĢ Ġslam da budur tek çıkar yol
Uyan Müslüman uyan uyanık ol
Çıksa da önüne setler ve kay
Millet aya çıkmıĢ sen kalma yaya
KalmamıĢ âdemde utanma haya
Uyan Müslüman uyan uyanık ol
Deme;
Bana değmeyen yılan bin yaĢasın
Ne filimler dönüyor sen de ĢaĢarsın
Atiyi unutup maziye dalarsın
Uyan Müslüman uyan uyanık ol
12.03.2003 Bitlis -Ahlat
75
GÜNAHKÂRIM
Ġrademle yapıyorum
Suçu nefse atıyorum
Bunları hep yapıyorum
Günahkârım günahkârım
ġeytan bile anlamadı
Tuzaklarıma kanmadı
Ben yandım hep o yanmadı
Günahkârım günahkârım
Gözlerimi ayırmadım
Haramlardan kaçırmadım
Emirlerine uymadım
Günahkârım günahkârım
Hakka uygun yaĢamadım
Malayaniye çok daldım
Vesveselerle aldandım
Günahkârım günahkârım
Ahreti düĢünmedim
Azığımı götürmedim
Ġnsanlık nedir bilmedim
Günahkârım günahkârım
Kötülüğe düĢtü yolum
KalmamıĢtır tutar kolum
PeriĢandır benim sonum
Günahkârım günahkârım
Aziz‟im der cürümüm çok
Hayırım az vebalim çok
Senden baĢka affeden yok
Günahkârım günahkârım
15 Aralık 2007 B.Toraman -Kayseri
76
BASĠT ĠNSANLAR
Allah‟ım biz basit insanlardık
ġiir yazmaktı bizim suçumuz
Okyanusların kabarıp coĢtuğu gibi
Bizim de gönlümüz dolup taĢtı
Med cezir misali
Sahile vurduk içimizdeki güzellikleri
Allah‟ım bizim suçumuz Ģiir yazmaktı
Sevgiliye kullanılmayan sevgi sözcüklerini
Özene bezene kullanmaktı
Asıl sevgiliyi kâinatın sevgilisini unutup
BeĢere sevgili diye tapmaktı suçumuz
Oysa beĢeri sen yaratmıĢtın
Sevgiyi de var eden sendin
Ve birbirimizi sevmemizi emrediyordu âlemlerin
sultanı
Sevgisiz insan kanatsız kuĢ gibidir diyordu
Allah dostları
Biz gönül verdik sevdik kardeĢlerimizi
Sevgi ekmek sevgi biçmekle ömür tüketeceğiz
Emekle yeĢerteceğiz umutları sevgileri
Allah‟ım biz basit insanlardık
ġiir yazmaktı bizim suçumuz
08.03.2002 Bitlis-Ahlat
77
V. BÖLÜM / UYANIġ ġĠĠRLERĠ
DOST GAZELĠ
Sevgi kutsaldır sevilende kirletme sakın
Sev seni seveni yürekten incitme ey dost!
Viran etme gönül evini talan olursun
Taht kur ki gönüllerde huzur bulasın ey dost!
Dünya bir han sen yolcu gideceksin âlemden
Varma rabbin huzuruna boynu bükük ey dost!
Sadık kal sözüne ayrılma hak yolundan
Kurtul ikilemden olma karamsar ey dost!
Unutma yaparsan bir gün hata
Suçunu itiraf et çekinme ey dost!
Satılır dünya pazarında her Ģey bunu bilesin
Satmayasın toprağını bayrağını ey dost!
Yanıp tutuĢursa yüreğin sılaya varmak için
Kıymetin bil vuslatın gurbetin ey dost!
27.01.2002 – Bitlis-Ahlat
78
HAYTA BĠR ĠMTĠHANDIR
DalmıĢız dünyaya bizi çeker kendine
Bilmeyen imtihanı oynar kendi kendine
Severiz çocukları gözümüzün nurudur
Ġmanla yetiĢmeyen kabrimizin narıdır
Malı sayar dururuz arttıkça seviniriz
Ġbni Salebe gibi her zaman övünürüz
Uzatırsan elini uzatır millet sana
En kara günde bile yoğunu verir sana
Veren el üstündür daima alan elden
Bu düsturu bilmeyen malı tez gider elden
Tutmalıyız düĢeni kaldırmalıyız onu
Bilmeliler daima bir dostun olduğunu
Bilmeliyiz dünyanın geçici olduğunu
Bilmeliyiz hayatın bir imtihan olduğunu
21 Aralık 2006 B.Torman /Kayseri
79
EZANLA DĠRĠLĠġ
Boru, çan olmaz, ateĢ hiç olmaz dedi peygamber
Ashabın rüyasını tasdik etti peygamber
Ruhun gıdasıdır, hakkın sesidir ezan
DiriliĢ muĢtusudur uyandırır her an
ĠĢte budur bizi biz eden en büyük örnek
Alâmetifarikamız bu olsa gerek
Ġslam‟ın Ģiarıdır, tevhidin habercisi
Ey kulak tıkayanlar sizde duyun bu sesi
ĠĢitirsem sesini saygıyla dururum
Ġçim ferahlar, senle huzur bulurum
Çünkü ibadete çağrıdır daima ezan
Kulak ver bu sese uyan Müslüman uyan
Çağırırken müezzin beĢ vakit namaz için
KoĢmalıyız camiye kurtuluĢumuz için
Asırlardır kulaklarda çınladın durdun
Nerde ezan duysan orası senin yurdun
80
Hakka çağran gönle huzur veren bu sesi
Nağme nağme dinler beĢeriyet bu sesi
Yer, gök, in, cin bütün âlem sana endeksli
Haykırmak için minarede sana hevesli
Rabbim! Ülkemizden ezan sesi hiç susmasın
Bizi sana bağlayan gönül bağı kopmasın
Bak Ģimdi dinliyor eĢrefi mahlûkat
Allahü ekber de gizli tüm hakikat
KurtuluĢ feneridir, ilayı kelimetullah
Son sözümüz olsun la ilahe illallah
Tekbirle baĢlar tevhitle biter ezanı Muhammet
Sana muhtacız,
sana meftunuz ey ümmeti Muhammet
25.01.2010 Felahiye-Büyük Toraman
81
YOLCULUK
AĢılırmıĢ dağlarda aĢılırmıĢ
AĢılıpta yâre kavuĢulurmuĢ
Engeller setler birer bahane
Ġnan ki yâre kavuĢmak Ģahane
Kar, fırtına, tipi, baran
Vallahi hepsi yalan hepsi yalan
Azim ve kararlı olmalıyım
Tez elden sılama varmalıyım
Allah‟ım uzak tut bizi kazadan beladan
Sen kimseyi ayırma ana vatandan
Beni bekler evde ahu bakıĢlım
Ben O‟nun sevdasıyla yanmıĢım
15.01.2002 Ova kıĢla-Ahlat
82
GÜNAH DENĠZĠ
Sağımızı solumuzu
Önümüzü arkamızı
KuĢatmıĢ bizi
Günah denizi
Gazeteler dergiler
Ve de TV‟ler
Okuyoruz bakıyoruz
Hep aynı Ģeyler
Ne Akdeniz ne Karadeniz
Yurdum alev alev yanıyor
Her taraf Kızıldeniz
16.08.2002-Ova kıĢla-Ahalt
83
TUFAN
Nefis, Ģeytan, Ģehvet sokağında
Meçhule gidercesine gidiyorum
Dehlizlerde kuytularda naralar atıyorum
Tanrının nice güzelliklerin unutup
Seyre dalıyorum
GüneĢi, kumsalı, çıplakları…
Atıyorum kendimi denize
Çırpındıkça batıyor,
Battıkça boğuluyorum
Ġstemiyorum yaĢamak ikinci kez Tufanı
YaĢasam da;
Tufanda kurtulan bir Salih de ben
olmak istiyorum
YaĢasam da;
Tufanda kurtulan bir abid de
ben olmak istiyorum
10.06.2002 Bitlis-Ahlat
84
TOPRAK ANA
Hummalı çalıĢınca
Tevekkül etmek gerek
Ġyi verim almak için
Nadasa bırakmak gerek
Âdem sürer toprağı
Tohum eker tarlaya
Damla damla sulayıp
Bekler yeĢermesini
Hasat zamanı gelince
Büyük bir çığlık kopar
Sevinir âdem oğlu
Öper baĢına koyar
22.02.2002 Bitlis-Ahlat
85
EY EGOĠSTLER
Benliklerden bir ben
Kök salmıĢ içimize
Evimizi, usumuzu
KuĢatmıĢ dünyamızı
Kimimiz olmuĢ bencil
Kimimiz de egoist
UnutmuĢuz hayrı yardımlaĢmayı
DüĢen dostun elinden tutup kaldırmayı
Mutluluğu paylaĢmayı çoktan…
KoĢarken prestij peĢinde
Dünyaları satmıĢız çıkarlar uğruna
Papağan kesilmiĢiz
Haksız davalarda haksızları savunarak
Bir kez olsun düĢünebilsek melaikeleri
Ulu padiĢaha nasıl boyun eğdiklerini
Ġtaatte kusur etmediklerini
Ġblisin tuzağına düĢüp “ene” demediklerini
Ah bir idrak edebilsek
25 Mayıs 2002 -Ova kıĢla-Ahlat
86
TORAMAN MARKET
Evden çıkınca düĢtüm yola
Toraman markette verdim mola
Bülent‟ten içtik soğuk bir kola
Giderken soruverdi hayrola?
Dedim vakit cami vaktidir
Hadi gayri iĢi bitir
Bak dıĢarıda kar yağıyor
Müezzin de bizi çağırıyor
Gidip kılalım 5-10 rekât
Dua yaparak bulalım rahat
Dedim yaklaĢtı yaĢın 35'e
Ġndirsen artık inmez üĢe beĢe
Saçlarına aklar mı düĢmüĢ ne?
Deme hoca benimle derdin ne?
Bilirisin severim seni
Derim gel kurtar kendini
Garip bir hoca vardı dersin
azizim46@ ġair ve Haydan‟lı
Gün gelir kendi gider
Kalır Toraman da adı
Büyük Toramanda esnaf kardeĢimiz
Toraman Marketin sahibi Bülent KumaĢa….
13.01.2010 saat:9.30
87
ġEHĠR KIZLARI
Bir âlemdir Ģu Ģehir kızları
Havalı mı havalı
Kimi yayadır kimi arabalı,
Etekli, bulijinli, Ģapkalı
Gördün ya basmaz yere hiç ayakları
Çantaları ya eldedir ya belde
Yok, yoktur bilirim çanta içinde
Zam gelmiĢ kumaĢa kısalmıĢ etekler
ġimdi moda olmuĢ Sinemler, Gizemler, Petekler
Göbek açmak moda olmuĢ âleme
Pes doğrusu yakıĢmaz bu âdeme
04.10.2002 Bitlis-Ahlat
88
VI. BÖLÜM / BĠZE DAĠR
FĠLĠSTĠNLĠ ÇOCUK
Sesini sessiz çığlıklara haykıran çocuk
Yok mu senin kimin kimsen?
Sesine kulak veren yardım eden
Dün gülücükler saçardın etrafına
Ne oldu bu gün sana ey Filistinli çocuk?
Milyonlar, milyarlar nerede
Hala uyanmadılar mı uykularından
Niçin duymazlar çığlıklarını
Neden tanımazlar atanı, vatanı
Sen ki daha çocuktun
Büyüyecek adam olacaktın
Hayaller kurardın sende ülken için
Ne oldu kum doldurduğun oyuncaklara?
Neden ıslanmıĢ salladığın mendiller
Sen ey Filistinli çocuk
Acında büyük davanda
Çünkü kaybettin tüm sevdiklerini
ġimdi yetim ve öksüzsün
Uzanacak el barınacak yuva
Aramaktasın kendine
Sana git diyemem
Git sığın diyemem camiye, okula
Sığınıver diyemem BM binasına
Diyemem çünkü her yer tarumar
89
Kahrolası uçaklar yine semalarda
Kan bürümüĢ gözlerini pilotların
Sen sığınacak yer ararken
O zalimlerse;
Vurulacak yeni hedeflerin peĢinde
Ağlama ey Filistinli çocuk!
Sana yakıĢmaz ağlamak
Sen hakkı haykırmalısın
Biliyorum sen mazlumsun, mahsunsun
Ama bir gün gelecek
Müstekbirler tarumar olacak
Onlarda tanıyacak seni
Senin güzel ülkeni
Ey Filistinli çocuk!
Biliyorum ızdırabın büyük
Ama sabret diyor yüce yaradan
Zalimin zulmü varsa mazlumunda Allah‟ı var
4 ġubat 2009 Kayseri
90
GÜNEġE HASRET KALMAK
Gün baĢka vuruyor üzerime
Biraz daha az ısıtıyor bedenimi
Hazan mevsimini yaĢarken
Hüzün doluyor kalbimin içi
Bir tene tende ki cana
Candaki muhabbete ,aĢka,sevgiye
SusamıĢken gönlüm
Sisli ve yağmurlu havalar
Biraz daha karartıyor içimi
Dua ediyorum yaratanıma
Kalbimi karartmaması için kara bulutların
Belki de bir rahmettir yağan diyorum
Kuruyan sevgileri yeĢertmek,
TaĢ gibi kalpleri yumuĢatmak için
Belki de Mecnun‟un,Kerem‟in yangınını söndürecek
Ab-ı-hayattır
Bu gün bir baĢka…
Ne ilk ne de son yaĢadığım bir gün
GüneĢ bir tebessüm edip
Bir anda uzaklaĢıp kaçıyor benden
Nazlı hırçın kızların saklandığı gibi
KöĢe bucak kaçıyor benden
91
Allah‟ım hata bende mi,suç benim mi?
Neden kaçıyor güneĢ benden?
Halbuki ne çok özlemiĢtim Onu
Beni yakmasını ,bana gülümsemesini
Hasta olup da doktorun gelmediği an
Merhaba merhaba diyerek
Evime girmesi penceremden
Bana muĢtular sunması
Ve hayat öpücüğü sunması dudaklarıma
Ne güzel Ģey!
Bu gün bir baĢka gün…
Bu gün güneĢin günü
Ki O kaçıp gittikçe uzaklara bensiz
O‟na hasret kalacak yüreğim
Ve ben ne Onsuz yaĢayabilirim hayatı
Nede Onsuz hayatı paylaĢmayı
06.11.2002 – Bitlis-Ahlat
92
UMUTLA YATIP UMUTLA KALKMAK
Umutla girmiĢtik milenyum çağına
Mesajlar iletmiĢtik eĢe dosta
Sağlık, esenlik, mutluluk dilemiĢtik
Asrın ilk gününde
Kavgaya, düĢmanlığa,savaĢa son demiĢtik
Silahlar sussun ,bombalar yağmasın istemiĢtik
Temenni etmiĢtik,söz vermiĢtik
Daha güzel günlere birlikte koĢmak
Çocuklarımıza daha iyi gelecek hazırlamak için
Aydın ve Aziz bir insan olmaya,
GeçmiĢe sahip çıkmaya,
Geleceğe umutla bakmaya,
Her halükarda tek vücut olmaya
Söz vermiĢtik
Gülen gözler çoğalsın
Analar ağlamasın
Çocuklar babasız,bacılar dul kalmasın istemiĢtik
Arzu etmiĢtik hayal kurmuĢtuk
Biletlerin bize çıkması için
Dua da etmiĢtik paramızın bol olması için
Sevginin,mutluluğun kapısını aralayıp
Bir müddet ertelemiĢtik içimize girmesini
93
Kahrolsun yuh olsun demiĢtik
Bizi bu hallere düĢürenlere
Hakkımızı haksız yere yiyenlere
Saman altından su götürenlere
Lal olmadığımız halde
Susturmaya çalıĢanlara
Ne deyiĢti asrın ilk yılında
Gün günü gelen gideni aratır oldu
Ehliyetsizler Ģoför oldu
Aslında her Ģey değiĢmiĢti
DeğiĢmeyen tek insan oldu
Kalbimiz katı ama hissediyoruz
Gözlerimiz ama lakin görüyoruz
Bizler taĢ yığını değil
Ġnsanız be insan!
Biz her Ģeye rağmen
KardeĢlik, barıĢ türküleri söyleyip
Sabrediyoruz
Biz her Ģeye rağmen
Umutla yatıp
Her yeni gün doğuĢunda
Umutla kalkıyoruz
01.01.2002 Bitlis-Ahlat
94
BENĠM ABĠM BURASI AHLAT
Benim abim burası Ahlat
Toprağından kan, taĢlarından kemik kokar
Her katmanda bir ceset, her cesette tarih var
Her taĢ Ģehit abidesidir
AĢk üçgeni gibidir
Nemrut, Sübhan ve Van gölünün
Merkezinde otağını kurmuĢtur
GüneĢ baĢka doğar buralarda
Sübhan dağının eteğinde baĢlar
Gün batımıyla Nemrutta son bulur
Dünya cennetinden bir cennet
Doğunun cenneti
Benim abim burası Ahlât
Pıtrak dikenine, ısırgana pek az rastlanır
Ġnsanları kadife gülü gibidir
Sevgi sunulur insanlara
Allah dostları diyarında
Dede Maksut‟u duymak istersen
Alparslan‟ı bilmek istersen
Abdurrahman Gazi‟yi görmek istersen
Gel de gör benim abim gel de gör
Benim abim burası Ahlat
Yer altından taĢlar çıkartılır
Özenle iĢlenir her taĢ
GeçmiĢten geleceğe uzanır
Her meskende bir tarih var
Tarih dolu, Ģeref dolu,Ģan dolu
Her karıĢ toprağı can dolu
Güzel bir örnektir mezar taĢları
Kümbetler diyarı harabe yurdu
95
Benim abim burası Ahlat
Bizim bildiğimiz göle deniz derler
Çok derin çok büyüktür
Ne hikmettir bilinmez
Canlı yaĢamaz, sulamada kullanılmaz
MuhteĢem bir görünüm katar
ġehrin güzelliğine
Bir kat daha artar güzelliği
Mehtaplı gecelerde
Benim abim burası Ahlat
Bastonlarında estetik,
Ballarında lezzet ve Ģifa vardır
Kaysıları muhteĢem,
Cevizleri iri iridir
Bahçelerse yemyeĢildir
Bir baĢka eser rüzgârlar
Her bahar mevsiminde
Duymakla olmaz anlatılmakla yaĢanılmaz
Görmek lazım gezmek lazım güzel yurdumu
Benim abim burası Ahlat
Dünya cennetinden bir cennet
Doğunun cenneti
10,01,2002-Bitlis-Ahlat
96
YILBAġI GECELERĠ
Yeni bir yıla daha giriyoruz
Kar taneleri eĢliğinde soğukla beraber
Baksana aylar yıllar ne hale getirdi bizi
Tüm güzelleri güzellikleri alıp götürdü
Ah Ģu yılbaĢı geceleri yok mu?
Hiç gelmezse hep yerinde saysa
Zaman su gibi akıp geçse de
Buz tutsa dona kalsa yıllar
Hani diyorum ki
Bari Ģu gelecek yıllar
Bizleri moruklaĢtırmasa
Yüzümüzdeki güzellikleri alıp gitmese
Sevenleri ayırmasa
Ne güzel olur değil mi?
03.01.2000 Kayseri
97
YAKTIN BENĠ SEN SĠGARA
Sarıp sarıp sarmaladım
AteĢ verip körükledim
Ġçim içim yudumladım
Yaktın beni sen sigara
Paket paket aldırırdım
Büyükleri kandırırdım
Kuytulara gömdürürdüm
Yaktın beni sen sigara
Dumanında boğulurdum
Ġlmik ilmik çözülürdüm
Ete kemiğe büründüm
Yaktın beni sen sigara
Toplum içine çıkamazdım
Gülücükler atamazdım
Geceleri yatamazdım
Yaktın beni sen sigara
Çaktırmadan hep çürüttün
Ciğerimi is bürüttün
Haçlığımı tükettirdin
Yaktın beni sen sigara
Zarar ziyan hepsi sende
Habis sende zehir sende
Günah sende israf sende
Yaktın beni sen sigara
10.02.2009 B.Toraman-Kayseri
98
ÖNCESĠ SONRASI
Önceden öğrenmiĢtim
Ġslamın Ģartının 5 olduğunu
Annemin kucağında sayar dururdum
Sonradan öğrendim
Ġslamın bu kadar sınırlı olmadığını
6666 ayeti kapsadığını
Sonradan
Küçüktüm bilmiyordum
Öğrenmek için arzu doluydu içim
7 yaĢında hocalarla tanıĢır olmuĢtum
Camileri çınlatırdı o güzelim sesleri
Önceden öğrenmiĢtim Duaları
Neler öğrenmedim ki!
Sübhan eke…..Sümsüm teke…….leri
Ve diz çökerek okurduk
Ettehıyyatü.....Etli mantı....
Sözleriyle büyüdük
Sonradan öğrendim
Hem de hepsini sonradan
Namazlar kılardık imamlar arkasında
Ğa yerine ha fe yerine ve diye okurlardı
Hiç bilmezler mi anlamının değiĢtiğini
Namazlar kılardık
ġeytana uyar
Jimnastik hareketleri yapardık
Sonradan öğrendim
Tekbiri,kıyamı,selamı sonradan
99
Önceden öğrenmiĢtim
Ġlk okul sıralarında
Din kültürü ve ahlak derslerinde
“Yattım sağıma,
Döndüm soluma,
Melekler Ģahit olsun,
Dinime imanıma” sözleriyle
Melekleri Ģahit tutardık
Oysa bunları söylerken
Ne sağa ne de sola dönerdik
Sonradan öğrendim
Yalan söylediğimi
Sonradan öğrendim
Ahlak derslerinde ahlakımın bozulduğunu
Önceden öğrenmiĢtim
Topraklarımızın kutsal,
Vatanımızın bölünmez bütünlüğünü
Ve Ģehit kanlarıyla sulanıp yeĢerdiğini
Önceden
Sonradan öğrendim
Çetenin mafyanın türediğini
Sonradan öğrendim
Devlet içinde Devlet‟in varlığını
12.1.21999 Kayseri
100
ÜZÜLDÜK ĠġTE
Mardın yirmisinde çarĢıya çıktım
Acı haberini postadan aldım
Cız etti yüreğim içimden yandım
Ne diyeyim anam üzüldük iĢte
DolaĢtım çarĢıda akĢama kadar
Gözlerim uzakta hep seni arar
Bazen de yaĢarıp sel olup akar
Ne diyeyim anam üzüldük iĢte
Garip anam çok çileler çekmiĢ
Oğullu kızlı torunlar görmüĢ
Razıyız kadere hak böyle yazmıĢ
Ne diyelim anam üzüldük iĢte
Gönderdin oğlunu gururla askere
Dua ette alayım bari tezkere
Öpeyim elini göreyim son kere
Ne diyeyim anam üzüldük iĢte
24 mart 2006 Kandıra
101
ĠSTEMEM CĠCĠ CĠCĠ ANNELER
Evim yurdum olmasa da
Dünya umurumda değil
Sen ol sadece yanımda,
Sadece sen ol
OkĢa saçlarımı
Bas beni bağrına anneciğim
Verme beni kimselere
Ġstemem cici cici anneler
Ġstemem dadıları
Bana sütanneler değil
Helal sütlerin lazım
Bana öz anneciğim lazım
Emekle büyüttün
Ekmekle doyurdun
Sevginle yaĢattın
Kocaman adam ettin
Ey benim vefakâr anneciğim!
Layık olamazsam sana, Aziz vatana
Ağu olsun, zehir olsun, çor olsun bana
Yediğim içtiğim her ne varsa
1 Mayıs 2006 Kandıra
102
YAġADINIZ MI HĠÇ
Çocukken yetim kalıp
Memeye, Ģefkate
Ana kucağına
Hasret kaldınız mı?
ArkadaĢlar oynarken
ÇeĢit çeĢit oyuncaklarıyla
Kum doldurdunuz mu?
Lastik ayakkabılarınıza
Satılırken Köy meydanında meyveler
Canınız çekip de
Alamadığınız oldu mu hiç?
Okulda dağıtılırken herkese
Kalem, defter, bot, çizme
Boyun büküp
Sıra bana da gelecek diye
Beklediniz mi hiç?
Okula giderken
Harçlık alamayıp da
GözyaĢı dökerek
Evden ayrıldınız mı hiç?
103
Ġlk kez gurbete çıkıp
Köye özlem duyunca
Firar ettiniz mi hiç?
Askerliği, evliliği, okulu
Kara kara düĢünüp
Karamsar oldunuz mu hiç?
Karanlık gecelerde
Herkesten uzak
Gizli gizli içten içe ağladınız mı hiç?
ĠĢleyince cürümleri
Tövbe kapısına vararak
Nedamet gözyaĢları döktünüz mü hiç?
Ve Ģu kısacık dünya da
Bu hiçleri yaĢamadan
Hiç olup gidenleri
Hiç gördünüz mü?
Görüpte idrak edebildiniz mi?
21.03.2009 Kayseri
104
UNUTMAYA MECBURUM
Dostlar bilirim!
Vefakâr, samimi, asi
Dostlar bilirim
Mert, haĢin, dev gibi
Dostlar tanırım!
Riyakâr, menfaatçi, palavracı
Dostlar tanırım
Yağmacı, çapulcu, çakal gibi
Hepsini silip atıverdim
Paha biçilmez dostlarımı birer birer
Kalbimden aklımdan ve dahi defterimden
Benim kitabımda böyle yazmazdı
Lakin beni unutanı,
Bana değer vermeyen dostları
Bende unutmaya mecburun
25.01.2009 -Ova kıĢla-Ahalt
105
MEHTAPLI GECELER
GüneĢ kadar sıcaklığınızla
Kendimden geçer
DüĢe kalka yürürdüm
Ayak basılmamıĢ kıraç toraklarda
Dikenler firezler batardı ayaklarıma
Hiç bir Ģeye aldırıĢ etmeden
Nefesimi tüketirdim sana varmak için
Sonra yağmur yağar
Saçlarına iğri iğri düĢerdi
GözyaĢların yağmurlara karıĢarak
Damla damla süzülürdü yanaklarından
Elimi uzatırdım
Süzülen yaĢları silmek için
Mutlu olması için de
Çiçekler sunardım narin ellerine
Gün battığı an
Ortalığı bir sessizlik kaplayıverirdi
Sadece dolunay vururdu yüzümüze
Bir kat daha artardı güzelliği
Mehtaplı gecelerde
28.11.1999 Kayseri
106
KĠTAP HAKKINDA NE DEDĠLER
Yeğenim Aziz; köyümüzü Ģiirlerle anlatan
bir kitap yazdığın için teĢekkür ediyorum. ĠnĢallah
Haydan&Doğan konak köyünün tanıtılmasına
faydalı olur. Allah senden razı olsun.
Doğan konak köyü Muhtarı Duran AKBAL
Doğan konak köyünde büyüdükten sonra köyümüzün
özlemini yüreğinden hiç eksik etmeyen
Aziz kardeĢimizin Ģiir kitabı bizler de büyük
bir heyecan uyandırdı. Okurken yeniden maziye
daldım. Eski günler aklıma geldi. Her Ģeyin bir
zahmeti vardır her iĢ büyük özveri ister, emek
ister. Umarım hazırlamıĢ olduğu bu kitap edebiyat
adına köyümüze derneğimize milletimize
faydalı olur. Emeklerinden dolayı kardeĢimizi
kutluyor hayatında kendisine baĢarılar diliyorum.
Haydan&Doğan Konak Köyü S.Y.D.
BaĢkanı E.Ġ. Davut SÖNMEZ
Haydan toprağı her ne kadar kıraç olsa da
bereketli olmuĢtur. Toprak asla boĢluk kabul
etmez. Hangi tohum nasıl düĢerse öğle yeĢerecektir.
Aziz kardeĢimiz de gönlünden geçen
düĢünceleri satır satır kıta kıta dostlarıyla
paylaĢması çok güzel bir duygu. Samimi içten
olması nedeniyle kendini kutluyor kitabın Haydan
& Doğan konak kültürüne ve edebiyatına
faydalı olmasını temenni ediyorum….
Esnaf Kamil DĠLLĠ
Kasabamızda görev yapmakta olan hocamızı
bu güzel çalıĢmasından dolayı tebrik ediyor
107
köyüne memleketine duyduğu sevgi ve özlemi
yalın sade ve bir anlatımla dile getirdiği için
kutluyorum.
Karakaya Belediye BaĢkanı Muammer KOÇ
Böyle bir eserin hazırlanmasında dikkati çeken,
eserin hazırlanıĢı değil, hazırlayan kiĢinin
kimliği doğduğu büyüdüğü topraklarına duyduğu
özlemi ve aĢkı lirik bir dille sevdiklerine anlatan
kasabamızın din görevlisi Aziz hocayı farklı bir
yönüyle de tanımıĢ oluyoruz. Bu çalıĢma takdire
Ģayandır kendisini kutluyor ve çalıĢmalarının
devamını özlemle bekliyoruz.
Karakaya Ġlköğretim Okulu Müdürü
Erol YILMAZ
Değerli meslektaĢım; öncelikle seni tebrik
ediyorum. ġimdi anladım ki insan diliyle, sözüyle
kalemiyle, Ģiirleriyle de olsa köyüne toprağına
karınca kararınca hizmet ediyor. Bu çalıĢmalarından
dolayı seni tebrik ediyor yeni Ģiirlerini
beklerken eserin Haydan &Doğan konak halkına
hayırlı olmasını diliyorum…
Ġmam Hatip / Hafız/ Ahmet AKTAR
108
İÇİNDEKİLER
TAKDİM ................................................................... 7
NEDEN HAYDANLI: ................................................ 10
HAYDAN & DOĞAN KONAK KÖYÜ......................... 11
I.BÖLÜM / KÖYÜME DAİR...................................... 17
BİZİM HAYDANLI ................................................... 17
HAYDAN TOPRAĞI ................................................. 18
HAYDANA ÖZLEM .................................................. 20
BİZİM BAYRAMLARIMIZ ........................................ 22
SÜTÇÜ İMAM VE MARAŞLIM ................................. 24
BEN ANADOLU ÇOCUĞUYUM ................................ 25
ANADOLU KADINI.................................................. 26
HAYDAN KIZLARI ................................................... 27
YEŞERSİN ANADOLUM ........................................... 28
BİZİMDİR ............................................................... 29
BİZİM İLLER ........................................................... 30
II. BÖLÜM / ÜLKEME DAİR ..................................... 31
ŞEHİDİM ................................................................ 31
BU MİLLET ............................................................. 32
HÂKİM BEY ............................................................ 33
ZAMLAR ................................................................ 34
SENİ ARIYORUZ EY BAŞKAN ................................... 35
KAN AĞLATMAYIN BİZE ......................................... 36
GÜLE GÜLE ASKER ................................................. 37
UĞURLAR OLSUN .................................................. 37
GARİBANIM ........................................................... 38
BİRLİK OLALIM....................................................... 39
DUA ...................................................................... 40
III. BÖLÜM / SEVDA ŞİİRLERİ .................................. 41
SU GİBİ AZİZ .......................................................... 41
ZAMANIN ADI RÜVAEYDA ..................................... 42
ASACAKLAR BENİ ................................................... 43
BENİ VUR .............................................................. 45
KANIM SICAK AKAR YABANIM ............................... 46
109
ERCİYES DAĞI ........................................................ 47
AHU GÖZLÜ DİLBERİME ! ....................................... 48
ANNEME ............................................................... 49
SEVDİM ................................................................. 50
UMUTLAR YARINLARA KALMASIN ......................... 51
NERDESİN .............................................................. 52
SÖYLESENE NESİN SEN ........................................... 53
KEŞKELERİ KULLANMAMAK ................................... 55
YÂRE ÖZLEM ......................................................... 56
BEN ÇALIŞIYORUM ................................................ 57
SEN YATIYORSUN .................................................. 57
GİDİYORUM .......................................................... 58
İLK ADIM ............................................................... 59
LAL OLMUŞUM ...................................................... 61
EY KAR .................................................................. 62
ÜTOPYA ................................................................ 63
IV. BÖLÜM / DİN VE TOPLUM ................................ 64
FETVA .................................................................... 64
KÖTÜ TÜCCARLAR ................................................. 65
BATILLA MÜCADELE .............................................. 66
KIYMETİNİ BİLEMEDİK ........................................... 67
SEVGİLİ HOCAM .................................................... 68
ELVEDA EY ŞEHRİ RAMAZAN.................................. 70
SELAM SANA ......................................................... 71
SELAM EY GÜZEL PEYGAMBER ............................... 71
ARAYIŞ .................................................................. 72
AĞLAMA GARDAŞ ................................................. 73
UYAN MÜSLÜMAN ................................................ 74
UYAN UYANIK OL .................................................. 74
GÜNAHKÂRIM ....................................................... 75
BASİT İNSANLAR .................................................... 76
V. BÖLÜM / UYANIŞ ŞİİRLERİ ................................. 77
DOST GAZELİ ......................................................... 77
HAYTA BİR İMTİHANDIR ........................................ 78
EZANLA DİRİLİŞ ...................................................... 79
YOLCULUK ............................................................. 81
GÜNAH DENİZİ ...................................................... 82
TUFAN ................................................................... 83
TOPRAK ANA ......................................................... 84
110
EY EGOİSTLER ........................................................ 85
TORAMAN MARKET .............................................. 86
ŞEHİR KIZLARI ........................................................ 87
VI. BÖLÜM / BİZE DAİR .......................................... 88
FİLİSTİNLİ ÇOCUK ................................................... 88
GÜNEŞE HASRET KALMAK ..................................... 90
UMUTLA YATIP UMUTLA KALKMAK....................... 92
BENİM ABİM BURASI AHLAT.................................. 94
YILBAŞI GECELERİ .................................................. 96
YAKTIN BENİ SEN SİGARA ...................................... 97
ÖNCESİ SONRASI ................................................... 98
ÜZÜLDÜK İŞTE ..................................................... 100
İSTEMEM CİCİ CİCİ ANNELER ................................ 101
YAŞADINIZ MI HİÇ ............................................... 102
UNUTMAYA MECBURUM .................................... 104
MEHTAPLI GECELER ............................................. 105
KİTAP HAKKINDA NE DEDİLER.............................. 106

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol